Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2018/2196
Karar No: 2022/3801
Karar Tarihi: 29.03.2022

Danıştay 6. Daire 2018/2196 Esas 2022/3801 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/2196 E.  ,  2022/3801 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2018/2196
    Karar No : 2022/3801

    TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) :1- ... Bakanlığı
    VEKİLİ : ...
    2- ... Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ :Av. ...
    3- (Davalı Yanında Müdahil)
    ... Turizm Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Odası (...a Şubesi)
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Muğla İli, Milas İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, ... parsel sayılı taşınmaz için verilen ... tarihli, ... sayılı yapı ruhsatı ile ruhsatın dayanağı olduğundan bahisle Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun ... tarihli, ... sayılı kararı ile uygun görülerek 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun 7.maddesi uyarınca onaylanan ... Turizm Merkezi .. Mevkii ... Özel Nolu Parsele ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin, koruma-kullanma ve kamusal-özel kullanım düzeni açısından Kurulca olumlu bulunan 01.07.1999 onay tarihli ... Turizm Alanı Nazım İmar Planının bölgeleme kararlarını, yapılaşma alanlarının artırılması yönünden bozduğu, 01.07.1999 onay tarihli ... Turizm Alanı Nazım İmar Planının, yapılaşma/kullanım ve koruma koşulları açısından ayrı biçimde tanımladığı bölgelemelerin (turizm tesis alanı, günübirlik, kıyıda kamuya terk edilecek park) dava konusu plan değişikliklerinde aynı yapı çekme sınırına çekilerek tek bir imar parseli gibi gösterilmesinin haksız ve fazladan yapılaşma imkânının yaratılması olarak değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu imar planı değişikliği kararında planlama öncesindeki taşınmazın planlama sonrasında tek bir parsel gibi gösterilerek kıyıda 10 m inşaat çekme mesafesi belirlenmiş olmasının Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe aykırılık taşıması bir yana ilgili yönetmeliğin kıyılarda öngördüğü yapı yaklaşma mesafesini değiştirerek ilgili Yönetmeliğin yerine geçen bir hüküm koymaya çalışmakta olduğu, dava konusu yerde ilk 50 metre içinde herhangi bir yapılaşma gözlenmemiş olmakla birlikte anılan değişikliğin daha çok geri bölgedeki turizm tesis alanındaki yapılaşma haklarını artırmaya yönelik bir değişiklik olduğu anlaşıldığından(...)dava konusu planların uyuşmazlık konusu yapıya ait taşınmaza ilişkin kısmı için getirilen kullanım kararının, planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına, planlar hiyerarşisine ve kamu yararına aykırı olduğu, ayrıca bu planlara dayanılarak verilen davaya konu yapı ruhsatının da hukuka ve mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından; yapının inşaat alanı, yapı yüksekliği, emsal hesabı gibi yapı ruhsatı düzenlenmesine ilişkin hususlar imar planının uygulanmasına yönelik olup 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca imar planlarının uygulanması ile ilgili sorumluluğun belediyelere ve valiliklere ait olduğu, dava konusu yapı ruhsatına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bakanlığa iletilmediği,
    Milas Belediye Başkanlığı tarafından; davanın süresinde açılmadığı, bilirkişi raporunun taraflı olması nedeniyle hükme esas alınamayacağı, mahkemenin kazanılmış haklar bakımından hiç inceleme yapmadığı, bu husustaki itirazları da dikkate almadığı,
    Müdahil tarafından; davanın süresinde açılmadığı, ruhsatın alındığı tarihte yürürlükte olan imar planı ve yapı ruhsatına uygun şekilde inşa edilen yapının kazanılmış hak yarattığı ileri sürülerek kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ :İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Muğla İli, Milas İlçesi, ... Mahallesi,... Mevkii, ... parsel sayılı taşınmaz için verilen ... tarihli, ... sayılı yapı ruhsatı ile ruhsatın dayanağı olduğundan bahisle Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun ... tarihli, ... sayılı kararı ile uygun görülerek 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun 7.maddesi uyarınca onaylanan ... Turizm Merkezi ... Mevkii ... Özel Nolu Parsele ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, iptal davası olarak tanımlanmaktadır.
    2577 sayılı Kanunun 3. maddesinde; dilekçelerde gösterilmesi gerekli hususlar belirlenmiş, 14'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasında; dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dilekçelerde 14. maddenin 3/c bendine aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği, hükme bağlanmıştır.
    3194 sayılı İmar Kanunun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.
    İşlem tarihinde yürürlükte olan 2577 sayılı Kanunun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı hükmüne; "Üst makamlara başvurma" başlıklı 11. maddesinde ise, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı, hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu yapı ruhsatı yönünden yapılan değerlendirmede;
    İdari yargılama hukukunda ehliyet, kişinin medeni hakları kullanabilme yeteneği yanında, idari dava açmakta menfaati olmasını; diğer bir anlatımla iptali istenilen idari işlem ile kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin ihlal edilmiş bulunmasını da ifade etmektedir. Bu bakımdan idari işlemin hukuk düzeninden kaldırılmasında, açıklanan nitelikte menfaati bulunmayan kişinin idari dava açma ehliyetinden de söz edilemez.
    İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan birisi olan "dava açma ehliyeti", her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
    Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının idari işlemlere karşı sadece kuruluş kanunlarında gösterilen amaçları doğrultusunda dava açma ehliyetleri bulunmaktadır. Nitekim, konuyla ilgili yasal düzenlemelerde de bu kuruluşların amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları açıkça belirtilmiştir.
    Uyuşmazlıkta, mülkiyeti davalı yanında davaya katılan ... Turizm Ticaret Anonim Şirketine ait olan yapı ruhsatına ilişkin işlemin genel düzenleyici bir işlem niteliğinde olmadığı, subjektif bir işlem olduğu, iptali istenilen yapı ruhsatı ile davacı Oda arasında yukarıda tanımlandığı şekilde kişisel, güncel ve meşru bir menfaat ilişkisinin olmadığı, bu nedenle dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Dava konusu ... Turizm Merkezi ... Mevkii... Özel Nolu Parsele ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri yönünden yapılan değerlendirmede;
    Dava açma süresine ilişkin yukarıdaki bölümde detaylarına yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuru için, 3194 sayılı Kanunun 8-1/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır. İmar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, dava konusu planların 12.06.2013 tarihinde onaylandığı 11.10.2013-12.11.2013 tarih aralığında askıya çıkarılmak suretiyle ilan edildiği, davacı tarafından askı süresi içinde planlara itiraz edilmediği, devam eden süreçte, taşınmaza ilişkin yapı ruhsatının 16.04.202015 tarihinde Milas Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'ne kaydedilerek 22.04.2015 tarihinde davacı Oda'ya tebliğ edilmesi üzerine söz konusu yapı ruhsatı ile dayanağı planlara karşı 16.06.2015 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davacı Oda tarafından her ne kadar taşınmaz için yapı ruhsatı verilmesi üzerine, bu işleme karşı yasal süresi içinde açılan iş bu davada ruhsat ile birlikte dayanağı imar planları da davaya konu edilmiş ise de; uygulama işlemi üzerine, dayanağı düzenleyici işlemin dava konusu edilebilmesi için, öncelikle davacının uygulama işleminin iptalini istemekte menfaatinin, diğer bir ifade ile dava açma ehliyetinin bulunması gerektiği açıktır.
    Bu itibarla, dava konusu yapı ruhsatına karşı dava açma ehliyeti bulunmayan davacı bakımından, söz konusu uygulama işleminin imar planına karşı dava açma süresini canlandırması mümkün olmadığından, dava konusu planlara askı süresi içinde itiraz etmeyen davacı Oda tarafından, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekmekte iken, bu tarihten çok sonra 16.06.2015 tarihinde açılan iş bu davada imar planları yönünden süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
    Bu haliyle, davanın yapı ruhsatına ilişkin kısmın ehliyet yönünden, imar planlarına ilişkin kısmının süre aşımı yönünden reddi gerekmekte iken, işin esası incelenerek dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların ve müdahilin temyiz isteminin kabulüne,
    2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY : İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi