Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İcra ve İflas Kanunun 68/son fıkrasının ilk cümlesine göre; “itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edilir.” İcra Mahkemesince alacaklının itirazın kaldırılması istemi sadece takip dayanağı belgenin İ.İ.K.’nun 68/1.maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmadığından bahisle işin esası incelenmeksizin reddedildiğinden ve bu nedenle borçlu yararına tazminat verilmesi için aynı maddenin son bendinde öngörülen (talebin esasa ilişkin nedenlerle reddi) şeklindeki koşul oluşmadığından alacaklının tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Divriği İcra Mahkemesinin 22.01.2008 tarih ve 2007/17 esas, 2008/2 karar sayılı kararının hüküm bölümünün ( 1 ). Maddesinde yer alan “itiraza konu alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözcüklerinin silinerek karar metninden çıkartılması ve kararının düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına mahal olmadığına, 14.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.