Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5964
Karar No: 2018/12266
Karar Tarihi: 18.12.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/5964 Esas 2018/12266 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/5964 E.  ,  2018/12266 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, ...Eczanesi"nin sahibi olduğunu, ... ile imzalanan sözleşme gereğince ... sigortalılarına ve yakınlarına ilaç hizmeti verdiğini, 2012 yılı protokolünün 5.3.2 maddesi ile Kurum ile ... arasında imzalanan 2013/1 ek prokolünün 3.2.3 ve 5.3.5 maddeleri gereğince davalı idare tarafından hakkında cezai işlem yapıldığını, bu işlemin haksız, hukuka aykırı ve yersiz olduğunu ileri sürerek, davalı işelimin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, Davacının davasının kısmen kabul – kısmen reddi ile; ..."nın 14/01/2014 tarihli 273514 sayılı uyarı ve para cezasıyla ilgili cezai işlemdeki toplamda 261.527,90 TL olarak verilen borç tahakkuku ile cezai işlemin kısmen iptali ile ... için verilen 8, 9, 10, 13 sıradaki reçeteler için reçete bedeli 5.364,86 TL, yasal faiz 1.752,35 TL, cezai şart olarak 26.824,30 TL olmak üzere toplam 33.941,92 TL olarak cezai işlemin uygulanmasına, fazlaya dair cezanın iptaline karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davalı kurum tarafından 2012 yılı protokolü gereğince davacı aleyhine düzenlenen cezai şartın tahsili yönündeki işlemin haksızlığın tespiti ile iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına da atıf yapılmak suretiyle reçete sahibi olan ..., ..."un oğulları ... olduğu, ayrıca ..., ... yine ..."un akrabası olup ilaçları ... vasıtasıyla aldıklarını beyan ettikleri, sadece ..."ın ilaçları almadığını beyan etmesi nedeniyle ..."nın 44 hasta için düzenlediği listedeki 8. sıradaki ..."ın 08/08/2009 tarihli, 9. sıradaki 02/12/2009 tarihli, 10. sıradaki 14/04/2010 tarihli, 13. sıradaki 11/01/2011 tarihli reçeteler için birinci bilirkişi raporunda belirlenen 5.364,86 TL reçete bedili 1.752,33.TL yasal faiz, 26.824,30 TL cezai şart olmak üzere toplam 33.941,92 TL"nin cezai şart olarak alınması gerektiği, davalı kurumun 14/04/2014 tarihindeki 273514 sayılı cezai işleminde vermiş olduğu toplam kurum zararı olarak 41.542,18.TL, 12.274,82 TL yasal faiz, 207.710,90 TL cezai şart olmak üzere toplam 261.527,90 TL borç taahkuku ile ilgili işlemin kısmen iptali ile ..."ın 4 adet reçetesiyle ilgili cezai şartla ilgili toplam 33.941,92 TL olarak işlem görmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş ise de, ilk derece yargılama makamınca açıkça ifade edilmemiş ise de hüküm sonucu nazara alındığında, dosya kapsamında alınan 29.02.2016 tarihli bilirkişi raporu tespitlerine değer atfetmiş olduğu anlaşılmaktadır, ancak bilirkişiler bu raporlarında varmış oldukları sonuca gerekçe olarak mevcut reçeteler arkalarındaki imzaların bir çoğunun, reçete içeriği ilaçları ezaneden alan kişi değil de, adına reçete yazılan kişinin ad ve soyadı yazılarak imzalandığı, bu noktada protokol kurallarına uyulmadığı, ancak ilaçları alan kişinin hastaların birinci dereceden yakını olması, çok sayıda raporlu ilaç alması ve adlarına reçete yazılan kişilerin ihtiyaçları olan ilaçlarla ilgili doktor ve reçete işlerinin ... tarafından yerine getirildiğini ifade etmeleri nedeniyle ilaçları alan kişinin davacı eczacının güvenini kazandığı ve dava dışı üçüncü asıl sorumlu şahıslarca sahte ilaç raporları ile yazılan ilaçların hak sahiplerine verilmeyerek başka şahıslara satılması şeklinde kurgulanan büyük çaplı reçete sahteciliği/dolandırıcılığından davacı eczacının haberi olmadığını göstermişlerse de bu değerlendirmeleri hatalı, davalı kurum işlem gerekçesi olan 2012 yılı protokolü 5.3.2 maddesi ile ilintisiz ve bilimsel gerekçeden uzak şahsi yorum şeklinde olup bu değerlendirmeye kıymet verilemez. Anılan protokol hükmü ile ilaçların hasta yakınına teslimi imkanı sunulmuş olup, ilaç tesliminde reçete arkalarına hastaların isimleri yazıldıktan sonra hasta yakını olduğu sonucuna varılan dava dışı ... tarafından imzalanmalarının izahı eczacının güveninin kazanılması ile yapılamaz. Yine anılan hüküm yasa koyucu tarafından tamamen bu tip dolandırıcılık/sahtecilik eylemlerinin önüne geçilmesi için düşünülen yol/yöntemlerden biri olarak düşünülmüş olup, burada yapılan sahtecilik ile davacı eczacının ilgisinin bulunmaması da yine işlemin iptalini gerektirir bir sebep değildir zira uygulanan madde ile sahte reçete kullanılmak suretiyle davalı kurumun zarara uğratılması değil, ilaçların hasta veya yakınına teslim edilmemiş olması düzenlenmiş olup, kadın olan hastaların erkek dava dışı üçüncü şahısca imzalanmasına müsaade edilmesi dahi davacı ve çalışanlarının protokol hükümlerine aykırı hareket ettiğini gösterir doğal ve ispata muhtaç olmayan bir delilidir.
    İkinci olarak; Tanık Selma talimat mahkemesince alınan ifadesinde, davacı eczacıyı tanımadığını, bu eczaneden hiç bir zaman ilaç alışverişinde bulunmadığını belirtmişken ve bir diğer tanık Kevser ise Asfuroğlu eczanesini bilmediğini, davalı ... hanımın kalfası ile birlikte işyerine geldiği, kendisine ..."dan bir ceza geldiğini yardım dilendiğini, bu ilaçları aldığı beyanında bulunmasını istediğini, yazılı belge imzalatmaya çalıştığını, bu şekilde tanıklık yapılmasını talep ettiğini beyan etmesi karşısında ilk derece yargılama makamınca gerekçesinde bu şahsın ilaçlarını ... vasıtasıyla aldığını beyan ettiği gerekçesi ile bu şahıs bakımından davanın kabulü cihetine gidilmesi de hatalı olmuştur.
    Üçüncü olarak; yargılama devam ederken de ilk derece yargılama makamına bildirilen, ve mahkemece hakkında mahkemesine müzekkere yapılarak sorgulanmasına başlanan ve fakat neticeye vardırılmamış olan reçete sahipleri ... ve ..."a ait reçete tutarı ve cezai şart bedeli toplamı 73.697,94 TL tutarındaki 11 adet reçete için davalı kurumca sehven mükerrer işlem yapılmış olduğu iddiası bakımından; dosyanın incelenmesinde, bu şahsılara ait 11 adet reçeteler için davalı kurumca sehven işlem yapılmış olduğu bu işlemin iptali için ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/50 esas sayılı dosyasında görülen uyuşmazlığın giderimi talepli dava açıldığı görülmüştür. O halde, mahkemece, bu dava dosyası dosya arasına alınarak, o dosya kapsamında varılan netice ve bulgular da nazar alınarak sonucuna göre karar verilmesinin düşünülmemesi hatalı olmuştur. Sonuç olarak yukarıda üç ayrı paragraf ile izah edilen hususlar gözetilmeden, yanlış değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm davalının ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi