Esas No: 2021/12348
Karar No: 2022/7079
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12348 Esas 2022/7079 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, yurtdışı borçlanma yapmak amacıyla davalı kuruma başvurduğu ancak borçlanma talep dilekçesinde imzanın olmaması nedeniyle talebinin reddedildiğini belirterek, kurum işleminin iptal edilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar verdi. Ancak istinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi davanın kabulüne karar verdi. Davalı kurum bu kararı temyiz etti. Yargıtay ise, davacının imza eksikliğinin eksik bilgi ve belge kapsamında değerlendirilemeyeceği ve imzanın bir resmi belgenin geçerliğinin şekil-sıhhat şartı olduğu gerekçesiyle davalı kurumun işlemi doğru buldu. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozuldu ve davacının talebi reddedildi.
Kanun Maddeleri: HMK m. 353/1, HMK m. 373/2
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali ile borçlanmanın geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; davacının davalı kuruma, dışı borçlanma yapmak amacıyla, 30/07/2019 tarihinde başvurduğu, davalı kurumun 14/10/2019 tarihli yazı ile borçlanma talep dilekçesinin imzasız olması nedeni ile borçlanmanın geçersiz olduğunu belirttiğini, kurumun, borçlanma dilekçesinde imza olmadığını fark etmesi ile düzeltilmesini istemesi gerekirken, borçlanma talebinin kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek borçlanma talep dilekçesinde imzanın olmaması nedeni ile kabul edilmeyen 30/07/2019 tarihli borçlanma dilekçesinin geçerli olduğuna, aksi yöndeki kurum işleminin iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili; davacının kuruma verdiği başvuru dilekçesinde ad soyad kısmını doldurmuş olsa bile imzanın noksan olduğunu, bunun resmi bir kuruma başvuru olduğunu, yurt dışı borçlanma başvurularında eksik bilgi belge olması durumunda ilgililere eksildiklerini tamamlamak üzere 3 aylık yasal süre verilmekle birlikte, imza noksanlığının eksik bilgi belge kapsamında değerlendirilmemesi nedeni ile Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 17/05/2019 yazısında ve 06/11/2011 tarih ve 2011/48 sayılı genelgenin yurt dışı borçlanma işlemleri başlıklı 2. Bölümünün, 1.4. maddesi doğrultusunda davacının talep dilekçesinin imzasız olması nedeniyle, Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün talimatına istinaden borçlanmanın geçersiz sayıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı anlaşılmakla H.M.K. 353/1-b-2 maddesi uyarınca mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, esas hakkında yeniden karar verilmesine,
Davanın kabulü ile; dava konusu edilen 30/07/2019 tarihli dilekçedeki imza eksikliği nedeniyle borçlanma talebinin yerinde görülmediğine ilişkin 14/10/2019 tarihli kurum işleminin iptaline, 30.07.2019 tarihli borçlanma talep dilekçesinin geçerli olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili başvurusunda; kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Davacı, isim ve soyisminin olduğu ancak imzasının bulunmadığı 30/07/2019 tarihli yurtdışı borçlanma talep dilekçesi ile yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanma talebinde bulunduğu, Kurum tarafından talebin davacının imzasının bulunmaması nedeniyle 14/10/2019 tarihinde reddedildiği, tekrar davacı tarafından 8.11.2019 tarihli dilekçesi ile imza attığını, imza olarak isim ve soyismini kullandığını belirterek itirazı üzerine, davalı Kurum tarafından 4.2.2020 tarihli yazı ile imza eksik bilgi belge kapsamında değerledirilemeyeceği ve tamamlanabilir bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddi üzerine davacı vekilince kurum işleminin iptaline yönelik eldeki davanın açıldığı İlk derece Mahkemesince, davanın reddine dair hükmün, Bam Dairesince, kaldırılarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından kuruma verilmiş olan dilekçesinde ad soyad kısmının doldurulmuş olduğu, ancak imza kısmının boş bırakıldığı görülmüştür. Davacı vekili tarafından müvekkilinin imza olarak ad ve soyadını kullandığı yönündeki iddiasına ilişkin, davacıya ait resmi kurumlardan getirilen belgelerde davacının isim ve soyisminin dışında ayrıca imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Yurt dışı borçlanma başvurularındaki eksik bilgi belge olması durumunda ilgililere eksiklikleri tamamlamak için 3 aylık yasal süre verilmektedir. Ancak davacının başvurusunun resmi kuruma yapılması ve imzanın bir resmi belgenin geçerliğinin şekil-sıhat şartı olduğu, imzanın o belgenin kişiye ait olduğunun karinesi olduğu aksi halin ancak sahtelik iddiası ve ispatı durumunda mümkün bulunduğu, imzasız belgenin aidiyetinin belirsiz olduğu gibi her zaman inkarının mümkün bulunduğu hususları göz önüne alındığında imza eksikliği eksik bilgi, belge kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmaması karşısında davalı kurumun davaya konu işleminin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmış olup davanın reddi yerine kabul kararı verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.5.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.