Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13843 Esas 2017/8022 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13843
Karar No: 2017/8022
Karar Tarihi: 18.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13843 Esas 2017/8022 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafın başlattığı icra takibi sırasında, davacı taraf imzalamadığı ve borçlu olmadığı senetlerin tespiti için menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, yapılan incelemeler sonucunda davacının imzalarının senetlerdeki imzalarla uyuşmadığı sonucuna varmıştır. Ancak davacının beyanlarındaki çelişkiler nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Yüksek Mahkeme ise bu kararı isabetsiz bulmuştur ve davacının talebinin kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu (TBK) 582 ve devamı maddeleri: Senetler hakkında kuralları düzenler.
- Medeni Kanun (MK) 71: Kişinin ispat yükümlülüğünü belirler.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 233/1: Bilirkişi raporlarının delil olarak kabul edilmesini düzenler.
19. Hukuk Dairesi         2016/13843 E.  ,  2017/8022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından başlatılan icra takibine konu 3 adet senedi müvekkilinin imzalamadığını, senet keşidecisinin isminin farklı olduğunu, davalıya borçları olmadığını belirterek icra takibine konu senetlerden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının borcuna karşılık icra takibine konu senetleri müvekkile verdiğini, senet keşidecisi ile davacının aynı kişi olduğunu savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davaya konu bonolarda, davacıya atfen atılan imzaların davacı eli ürünü olmadığı, davacının, davalı ile arasında görülen diğer şikayet ve davalar sırasında borcun varlığını kabul edecek, bu anlam çıkacak beyanlarda bulunduğu, çelişkili ifadeler verdiği, toplanan imza örneklerinin yeterli olmadığı, yeniden imza incelemesine yönelik oluşturulan ara kararın kesin süre içinde yerine getirilmediği, imza inkarında bulunan davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, imza inkarına dayalı bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
    Mahkemece, alınan ve denetime elverişli olan üç kişilik bilirkişi heyeti raporundan imzanın davacının eli ürünü olmadığı açıklığa kavuşmuştur. Davacının gerek mahkemede gerekse sair adli mercilerde; imzanın kendisi tarafından atıldığına ya da senedin tanzim edildiğine dair açık bir kabulü bulunmamaktadır.
    Mahkemece, buna rağmen beyanlar arası çelişki bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.