23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/991 Karar No: 2018/5119 Karar Tarihi: 05.11.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/991 Esas 2018/5119 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/991 E. , 2018/5119 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen kayıt hizmet teklifi sözleşmesi uyarınca müvekkil şirketin üzerine düşen edimleri eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğini, buna ilişkin bir adet faturanın bulunduğunu, davalının fatura bedeline ilişkin kısmi ödeme yapmasına rağmen bakiye 11.960,00 TL’yi ödememesi üzerine davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taraflar arasında akdedilen sözleşme ile üzerine düşen edimi gereği gibi yerine getirmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığı için diğer kamu kuruluşlarından dava konusu işle ilgili ödeme alamadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taahhüt ettiği edimi eksik yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi uyarınca alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK"nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı da verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir. Bu nedenle davalının ayıp ihbarını süresinde yapıp yapmadığı araştırılarak, ayıp ihbarını her türlü delille ispat edebileceği hususu da değerlendirilip, ayıp ihbarının süresinde olması halinde, davanın şimdiki gibi reddine aksi halde ise itiraz edilemeyen faturadan ödenmeyen kısmın hüküm altına karar verilmesi gerekirken, yeterli araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.