10. Hukuk Dairesi 2018/2974 E. , 2020/1106 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, menfi tespit ve haciz bildirisinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı; davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ticari faaliyetini sürdürmekte olup, plastik bağlantı, ray bağlantı malzemeleri gibi ürünlerin üretimi ile iştigal etmekte olduğunu, davalı SGK Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Yunusemre Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından müvekkili şirket adına düzenlenen ve kuruma borcu bulunan dava dışı "... Isı Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş." ünvanlı firmanın davalı kuruma prim, işsizlik primi, idari para cezası vesaire nedenlerle 1.200,00 TL borçlu olduğunu ve adı geçen dava dışı şirketin müvekkili şirkete yaptığı işlerden doğduğu iddia edilen hakediş kati teminat, destekleme, kira ve iadeler gibi hak ve alacaklarının haczedildiğinin bildirildiği 25/03/2016 tarihli haciz bildirisi gönderildiğini, bu haciz bildirisinin tebliğinin usulsüz olup, müvekkili şirketin kendisine gönderilen haciz bildirisinden 19/04/2016 tarihinde haberdar olduğunu ve yasal süresi içerisinde 22/04/2016 tarihli yazı ile, haciz bildirisinde adı geçen şirketin müvekkili şirket nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığının bildirildiğini ve haciz bildirisine bu şekilde itiraz edildiğini, ancak davalı kurum tarafından tebligatın usulsüz olduğuna dair beyanlarının kabul edilmemesi davalı Kurum tarafından yapılan tebligatın iptalinin mahkemeden istenememesi ve müvekkili şirketin herhangi bir hak kaybına sebebiyet verilmemesi adına işbu davanın açılması gerektiğini beyanla 6183 sayılı Yasanın 79/4. maddesi gereğince davaya konu olan SGK Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Yunusemre Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından müvekkili şirket adına düzenlenen 25/03/2016 tarih 50189250-2016/14361 seri nolu 2016/506 sıra nolu "haciz bildirisi"nden dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, dava konusu olan haciz bildirisinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mevzuata aykırı olup reddi gerektiğini, Müdürlüklerinde 2 2451 01 01 1088146 026 14-36 ve 4 4120 01 01 1084880 026 14-68 sicil sayılı dosyalarda işlem gören işyeri ... Isı Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin borçlarının 2016/14361... numaralı icra dosyaları ile borçlu işveren aleyhinde icra takibine başlanıldığını, söz konusu borçların 26/01/2016 tarih 1347175 ve 1347200 sayılı ödeme emirleri ile borçlu işverene tebliğ edildiğini, şirket işvereninin mal varlığının olmaması nedeni ile iş ilişkisi içinde olabileceği firmalara 25/03/2016 tarihinde 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine istinaden haciz bildirisi gönderildiğini, bu firmalardan birisinin de davacı ... Poliüreten Aşınma Nakil Eleman. San. Tic. A.Ş. olduğunu, bu işyerine 25/03/2016 tarih-4695480 sayılı haciz bildirisi gönderildiğini, haciz bildisinin şirket çalışanı Hüseyin Kasacı imzasına 05/04/2016 tarihinde tebellüğ edildiğini, şirket vekili Av. ... "ın 22/04/2016 tarihli dilekçesi ile haciz bildirisine yasal süresi dışında itiraz ederek Müdürlüklerinde borçlu işyeri ile bir ilişkisi olmadığını belirttiğini, davacı haciz bildirisine süresi dışında itiraz ettiğinden 79.madde hükmü gereği mal elinde ve borç zimmetinde sayıldığını ve hakkında bu Kanun hükümleri uygulandığını, davacının haciz bildirisinin tebliğinin usulsüz olduğunu iddia etmekteyse de bu iddianın yersiz olduğunu, 6183 sayılı Yasanın 79.maddesi gereği hazırlanan haciz bildirisinin yasa gereği Vergi Usul Kanununun 213.maddesine göre tebliğ edilmekte olup tebligat işlemlerinin PTT aracılığı ile yapılmakta olduğunu, tebliğin usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının ihtiyati tedbir talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddedilmesi gerektiğini, ayrıca dava haksız olduğundan 79.madde gereğince haksız çıktığı tutarın %10"u tutarında inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; "Davanın kabulü ile; Sosyal Sigortalar Kurumu Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Yunusemre Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 6183 sayılı Yasanın 79/4 maddesi gereğince davacı şirket hakkında düzenlenen 25/03/2016 tarihli 2016/506 sıra nolu haciz bildirisi nedeniyle davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine ve haciz bildirisinin iptaline" karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili tarafından Kurum işlemleri yasal mevzuata uygun olduğu belirtilerek kararı temyiz edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
6183 sayılı Kanun"un 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır..." düzenlemesi gereğince eldeki davayı çözümlemekle görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu ve görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerektiği gözetilerek, HMK’nun 331/2. maddesi de uygulanarak, “görevsizlik kararı” verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.