Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6898 Esas 2019/3141 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6898
Karar No: 2019/3141
Karar Tarihi: 18.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6898 Esas 2019/3141 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/6898 E.  ,  2019/3141 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; davalılardan ..."in kullandığı kamyonet ile motorla seyir eden davacıya çarpması neticesinde 08/05/2014 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde, davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak hesaplanacak maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...vekili; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Diğer davalılar;davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davacı ile davalılardan ...sulh olduğundan ve davacının davalılardan maddi tazminat alacağı kalmadığından konusuz kalan maddi tazminatla ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve ..."tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Kabule göre de;mahkemece davalılar ... ve ... yargılamanın hiçbir aşamasında kendilerini vekille temsil ettirmedikleri halde bu davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.