Esas No: 2018/1680
Karar No: 2022/2011
Karar Tarihi: 30.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/1680 Esas 2022/2011 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/1680 E. , 2022/2011 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1680
Karar No : 2022/2011
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İthalat İhracat Pazarlama Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporu uyarınca, re'sen tarh edilen 2013/2, 3, 4, 5, 9, 10, 11, 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında idarece yapılan tespitlerden, söz konusu faturaların sahte olduğunun, somut bir biçimde ortaya konulamamış olduğu dolayısıyla cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; 04/10/1993 tarihinden itibaren … Vergi Dairesine bağlı olarak "atık ve hurda toptan ticareti" işinden dolayı mükellefiyet tesis ettirdiği, iki gün sonrasında mükellefiyetini sona erdirdiği, 05/06/2000 tarihinden itibaren aynı faaliyet konusu kapsamında, … Vergi Dairesine bağlı olarak mükellefiyet tesis ettirdiği ve yine kısa sayılabilecek bir süre sonra mükellefiyetinin sona erdiği, 26/01/2010 tarihinden itibaren … Vergi Dairesine bağlı olarak aynı faaliyet konusu kapsamında tesis ettirdiği mükellefiyet kaydının 2004/13 Seri No'lu Uygulama İç Genelgesi uyarınca 30/07/2014 tarihi itibarıyla re'sen kapatıldığı, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olarak Ba ve Bs formlarını vermediği, 2010 yılında 8 ayrı mükkellefe toplam KDV hariç 769.280,00-TL tutarında 79 adet belge düzenlediği ve aynı yıl içerisinde mal ve hizmet alımı yapmadığı, 2011 yılında 9 ayrı mükellefe toplam KDV hariç 1.542.407,00-TL tutarında 133 adet belge düzenlediği ve aynı yıl içerisinde 3 ayrı mükelleften 5 belge karşılığı toplam KDV hariç 28.464,00-TL tutarında mal ve hizmet alımı yaptığı, 2012 yılında 25 ayrı mükellefe toplam KDV hariç 2.736.214,00-TL tutarında 269 adet belge düzenlediği ve aynı yıl içerisinde 12 ayrı mükelleften 79 adet belge karşılığı toplam KDV hariç 2.896.272,00-TL tutarında mal ve hizmet alımı yaptığı, 2013 yılında 35 ayrı mükellefe toplam KDV hariç 3.784.979,00-TL tutarında 322 adet belge düzenlediği ve aynı yıl içerisinde 6 ayrı mükelleften 45 adet belge karşılığı toplam KDV hariç 3.830.565,00-TL tutarında mal ve hizmet alımı yaptığı, 2014 yılında 7 ayrı mükellefe toplam KDV hariç 2.641.684,00-TL tutarında 100 adet belge düzenlediği ve aynı yıl içerisinde 2 ayrı mükelleften 32 adet belge karşılığı toplam KDV hariç 2.666.066,00-TL tutarında mal ve hizmet alımı yaptığı, muhtasar bildirimlerinde ise asgari ücretli bir işçi çalıştırdığı tespit edilmiş olup, büyük tutarlarda mal ve hizmet alışı ile yüksek cirolarda mal ve hizmet satışı bulunan bir mükellefin, bilinen adreslerinde bulunmamasının esas itibarıyla işinin sahte belge düzenlemek olduğu dolayısıyla mükellefin düzenlediği faturaların sahte belge olduğu tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Yukarıdaki tespitlerin bütün olarak değerlendirilmesinden; açılışından itibaren(2010) kısa süre içerisinde ulaşılamaz hale gelen, yüksek cirolar elde etmesine rağmen cüzi vergiler ödeyen, tespit edilen kapasitesinin üzerine katma değer vergisi matrahı bildiren, alış yaptığı mükellefler hakkında olumsuz tespitler bulunan, kısacası ticari icaplar uyarınca söz konusu satışları yapması beklenmeyen mükelleften alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 30/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.