Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/730
Karar No: 2022/2015
Karar Tarihi: 30.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/730 Esas 2022/2015 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/730 E.  ,  2022/2015 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/730
    Karar No : 2022/2015


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Enerji Elektrik İnşaat Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem : Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca, re'sen tarh edilen 2011/12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen, Kızılbey Vergi Dairesi mükellefi … Elektrik İnşaat Metal Soğutma Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında idarece yapılan tespitlerin söz konusu faturaların sahte olduğunu ortaya koymak için yeterli olmadığı dolayısıyla cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



    (X) KARŞI OY :
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini (KDV) indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek, bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre, katma değer vergisi indiriminden yararlanılabilmesi için bunun geçerli bir belgeye dayanması ve belgenin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
    Kamu hizmetlerinin finansmanında istikrarın sağlanması bakımından vergilendirme sürecinin belirli bir düzen dâhilinde işlemesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli usuller öngörülerek mükelleflerin vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevlerini daha dikkatli takip etme zorunluluğu getirilmektedir (AYM., E.2017/24, K.2017/112, 14/6/2017). 3065 sayılı Kanunun belirtilen hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30., 341., 344. maddeleri ve 344. maddesinin atıf yaptığı 359. maddesi birlikte gözetildiğinde, katma değer vergisi indiriminin sahte bir belgeye dayanması hâlinde indirimin reddi suretiyle cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılacağı hususu mükellefler tarafından belirli ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen … Elektrik İnşaat Metal Soğutma ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun incelenmesinden; mükellefin elektrik malzemelerinin toptan alım satımı faaliyetiyle iştigal etmek üzere … ve … tarafından 01/09/2010 tarihinde kurulduğu, ortaklardan … bir şirkette daha ortaklığının olduğu, bu ortağın 18/10/2012 tarihinde hisselerini … devrettiği; 03/09/2010 tarihli işe başlama yoklamasında, işyerinin 60 m2 ve kira olduğu, işçi çalıştırmadığı, deposunun olmadığı, işyerinde muhteviyatı belirtilmeyen emtianın olduğu; aynı adreste 26/11/2010 tarihinde yapılan yoklamada işe başlama yoklamasında tespit edilen hususlara ek olarak bir işçi çalıştırılmaya başlandığı; aynı adreste 03/12/2012 tarihinde yapılan yoklamada mükellefin faaliyetine devam ettiği, bir işçi çalıştırdığı, iş yerinde muhtelif elektrik malzemesi olduğu; 16/03/2012 tarihinde yapılan yoklamada mükellefin 19 m2’lik depo açtığı, depoda işçi çalıştırılmadığı; 20/02/2013 tarihinde yapılan yoklamada ise mükellefin depoya taşındığı, bir işçi çalıştırdığı, emtiaların bulunduğu, şirket müdürü … defter ve belge isteme yazılarının tebliğ edilemediği, mükellefin 2010, 2011, 2012 yılları için kurumlar vergisi, kurum geçici vergisi, katma değer vergisi beyannamelerini süresinde verdiği, 2010/09-12 dönemi için katma değer vergisi matrahının 1.537.879,20 TL, ödenecek katma değer vergisinin 687,00 TL olduğu; 2011 yılı katma değer vergisi matrahının 12.019.340,01 TL, ödenecek katma değer vergisinin 12.401,00 TL olduğu; 2012 yılı katma değer vergisi matrahının 18.933.250, TL ödenecek katma değer vergisinin 21.298, TL olduğu; rapor tanzim tarihi itibari ile vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken vergi borcunun 100.152,37 TL olduğu, Ba-Bs formlarının analizinden; mükellefin 2010 yılı Ba formuyla 1.312.329 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığını beyan ettiği, aynı yıl mükellefe mal ve hizmet satışı yapan firmaların Bs formlarıyla mükellefe 7.710,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptıklarını beyan ettikleri; yine mükellefin 2010 yılı Bs formuyla 1.318.441 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığını beyan ettiği, aynı yıl mükelleften mal ve hizmet satışı yapan firmaların Ba formlarıyla mükelleften 1.304.274 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptıklarını beyan ettikleri, mükellefin Bs bildirimleri ile alıcı firmaların Ba bildirimleri arasındaki farkın alıcı firmaların 37.000,00 TL için karşılık Ba vermemelerinden kaynaklandığı; mükellefin 2010 yılında alış yaptığı 9 firmanın, satış yaptığı 12 firmanın özel esaslara tabi olduğu, 3 firma hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu düzenlendiği; mükellefin 2011 yılı Ba formuyla 11.758.583 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığını beyan ettiği, aynı yıl mükellefe mal ve hizmet satışı yapan firmaların Bs formlarıyla mükellefe 2.067.759 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptıklarını beyan ettikleri; yine mükellefin 2011 yılı Bs formuyla 11.351.767 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığını beyan ettiği, aynı yıl mükelleften mal ve hizmet satışı yapan firmaların Ba formlarıyla mükelleften 11.907.586 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptıklarını beyan ettikleri; mükellefin 2011 yılında alış yaptığı 38 firmanın, satış yaptığı 46 firmanın özel esaslara tabi olduğu, 3 firma hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu düzenlendiği; mükellefin 2012 yılı Ba formuyla 18.804.215 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığını beyan ettiği, aynı yıl mükellefe mal ve hizmet satışı yapan firmaların Bs formlarıyla mükellefe 11.737.176 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptıklarını beyan ettikleri; yine mükellefin 2012 yılı Bs formuyla 17.617.163 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığını beyan ettiği, aynı yıl mükelleften mal ve hizmet satışı yapan firmaların Ba formlarıyla mükelleften 17.054.715 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptıklarını beyan ettikleri; 2010, 2011 ve 2012 yıllarında form analizlerinden mükellefin Ba bildirimleri ile satıcı firmaların Bs bildirimleri arasındaki farkın satıcı firmaların karşılık Bs formlarını vermemelerinden kaynaklandığı, mükellefin 2012 yılında alış yaptığı 12 firmanın, satış yaptığı 36 firmanın özel esaslara tabi olduğu, hakkında vergi tekniği raporu düzenlenen firmanın olmadığı hususlarının tespit edildiği, bu tespitlerden hareketle mükellefin işe başladığı kuruluş tarihinden itibaren sahte fatura düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
    Yukarıdaki tespitlerin değerlendirilmesinden, adı geçen şirketlin fatura düzenlediği dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, katma değer vergisi beyannameleri ile işyeri kapasitesi ve mal hizmet alımında bulunduğunu bildiren mükelleflerin beyanları arasında uyumsuzluk olduğu, düzenlediği fatura tutarları kadar iş yapabilecek organizasyon ve kapasiteye sahip bulunmadığı dikkate alındığında, davacı şirket adına düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı dolayısıyla bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi