Esas No: 2021/4468
Karar No: 2022/1534
Karar Tarihi: 30.03.2022
Danıştay 12. Daire 2021/4468 Esas 2022/1534 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/4468 E. , 2022/1534 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4468
Karar No : 2022/1534
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından aleyhelerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda avukat olarak görev yapan davacının, 2014 yılına ilişkin 13.000 gösterge rakamı üzerinden hesaplanan vekâlet ücretinin ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Hukuk Müşavirliğinin "Vekalet Ücretlerinin Dağıtılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönerge"sinin 7. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile ikinci fıkrasının, 8. maddesinin ve 9. maddesinin ikinci fıkrasının iptali ile vekâlet ücretinin 01/01/2015 tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece İdare Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; Danıştay Onikinci Dairesinin 26/03/2019 tarih ve E:2018/3161, K:2019/2245 sayılı bozma kararına uyularak; dava konusu Yönerge'nin 7/1-c maddesi yönünden yapılan incelemede; avukatlar için esas alınacak gösterge rakamının, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'den daha düşük belirlendiği, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamaması hususunu ifade eden ve hukukun genel bir ilkesi olan "normlar hiyerarşisi" ilkesine göre, idarenin bir işlemiyle kanun hükmünde kararname hükmüne aykırı düzenleme yapılamayacağı açık olduğundan dava konusu Yönergenin bu hükmünün hukuka aykırı olduğu; Yönerge'nin 7/2 maddesi yönünden yapılan incelemede; "Başkan tarafından yukarıda yer alan gösterge rakamları daha düşük olarak belirlenebilir." kuralının yer aldığı, Yönerge'nin dayanağı olan 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge rakamından daha düşük belirlenebilmesi konusunda idarelere bir yetki tanınmadığı, Kanun Hükmünde Kararname ile belirlenmiş bir kuralın idarenin yöneticisinin inisiyatifiyle değiştirilemeyeceği, buna cevaz veren ikincil düzenlemenin ise hukuka aykırı olacağı gerekçesiyle bu maddenin hukuka uygun olmadığı; Yönerge'nin 8/1 maddesi yönünden yapılan incelemede; "Cari yıl itibariyle tahsil edilip emanet hesabında toplanan vekalet ücretlerine ilişkin dağıtımın bir sonraki yılın Ocak ayı içinde yapılması esastır." hükmü uyarınca, vekalet ücretlerinin dağıtımının yapılacağı zamana yönelik bir belirlemenin yapıldığı, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de, tahsilatı yapılan vekalet ücretlerinin dağıtılacağı zamana ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'te limit dışı vekalet ücretinin, mali yılı takip eden Ocak ayı sonuna kadar tahakkuka bağlanacağı kuralının yer aldığı; buna göre, yıl içerisinde tahsilatı yapılan vekalet ücretlerinin mali yılın sona ermesinden sonraki yılın Ocak ayı içerisinde dağıtımının yapılmasına yönelik kuralda hukuka aykırılık bulunmadığı; Yönerge'nin 8/2 maddesi yönünden yapılan incelemede; Yönerge'nin 8/1 maddesine yönelik yukarıda yapılan açıklamalar da göz önünde bulundurulduğunda, 8/2 maddesinde de, vekalet ücretinin dağıtım zamanına yönelik bir düzenleme yapıldığı; 8/1 maddesindeki vekalet ücreti dağıtımının takip eden yılın Ocak ayında yapılacağına ilişkin kurala, 8/2 maddesinde bir istisna getirilerek cari yıl içerisinde yapılacak dağıtımın esaslarının belirlendiği; buna göre, cari yıl içerisindeki dağıtımın; ancak, Kurum Başkanının onayıyla yapılabileceği; öte yandan kısmen ve tamamen ödeme yapılan personelin durumunun da düzenlenerek eğer personele yıl içerisinde kısmen ödeme yapılmışsa takip eden yılın Ocak ayında limitten kalan kısım kadar ödeme yapılabileceği, eğer yılı içerisinde vekalet ücreti limitinin tamamı ödenmişse takip eden yılın Ocak ayında başkaca ödeme yapılamayacağı açık olup, madde ile düzenlenen hususlarda hukuka aykırılık görülmediği; Yönerge'nin 8/3 maddesi yönünden yapılan incelemede; hukuk müşavirliğinde en az altı ay fiilen çalışan personele vekalet ücreti ödemesi yapılabileceği, bu süreye izin ve sağlık raporlarının dahil olmadığının kurala bağlandığı, dağıtıma esas vekalet ücretinin tamamı bakımından altı ay çalışmış olmak şartı, Yönergenin dayanağı 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de yer almadığından normlar hiyerarşisi ilkesi bakımından hukuka uygun olmadığı; Yönerge'nin 9/2 maddesi yönünden yapılan incelemede; bu maddede, "Limit dışı vekalet ücreti hesabından yapılacak ödeme sadece cari yıldan sonraki Ocak ayı içerisinde yapılır." kuralına yer verilmiş olup, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de, tahsilatı yapılan vekalet ücretlerinin dağıtılacağı zamana ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, anılan Yönetmelikte, limit dışı vekalet ücretinin, mali yılı takip eden Ocak ayı sonuna kadar tahakkuka bağlanacağı kuralı uyarınca, vekalet ücreti ödemesi yapılmakla birlikte limitini dolduramayan personele ödenecek tutarların mali yılın sona ermesinden sonraki yılın Ocak ayı içerisinde dağıtım yapılmasının işin mahiyeti gereği olduğu dikkate alındığında kuralda hukuka aykırılık bulunmadığı; dava konusu bireysel işlem bakımından yapılan incelemede; dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilen anılan Yönerge'nin 8/3 maddesinin iptaline karar verildiğinden, dava konusu işlemin de hukuka aykırı olduğu; öte yandan, hukuka aykırılığı ortaya konulan işlem sebebiyle, yoksun kalınan parasal haklarının Anayasanın 125 inci maddesi gereğince davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu Yönerge'nin 7/1-c, 7/2 ve 8/3 maddeleri ile 12/03/2015 tarih ve 16373 sayılı işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının başvuru tarihi olan 11/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu Yönergenin yürürlükten kaldırıldığı ve davacıya 2014 yılı vekalet ücreti ödendiğinden iptal kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu Yönerge'nin 7/1-c, 7/2 ve 8/3 maddeleri ile … tarih ve … sayılı işlemin iptali, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının başvuru tarihi olan 11/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi, diğer kısımlar yönünden davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kısmının kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.