12. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/13828 Karar No: 2008/17323 Karar Tarihi: 14.10.2008
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/13828 Esas 2008/17323 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2008/13828 E. , 2008/17323 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/04/2008 NUMARASI : 2007/793-2008/295
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirket vekili, kendisine gönderilen örnek 7 ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu"nun 21.maddesi ile Tebligat Tüzüğü"nün 28.maddesine aykırı olarak yapıldığından, usulsüz olduğunu ve 13.09.2007 muttali tarihi olarak tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve ayrıca icra dairesinin yetkisine takibe konu borca ve faize itiraz etmiştir. Somut olayda ödeme emri tebilgatının parçasında yazılı şerhe, muhatabın adresinin kapalı olması nedeniyle yapılan araştırmada .no"lu komşusunu isimden ve imzadan imtina ederek muhatabın bir süredir gelmediğini beyan ettiğinden tebligat parçası Tebligat Kanunu"nun 21.maddesi gereği muhtara teslim edildiği ve 2 no"lu ihtarın şirket kapısını yapıştırıldığı belirtilmektedir. Tüzel kişiler adına ve şikayetçi borçlu şirketin ticaret sicilinde yazılı adresine gönderilen tebligatın 7201 sayılı Kanun"un 21.maddesine göre yapılması halinde, tebliğ memurunun Tüzüğün 28.maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira muhatabın adreste bulunmaması halinde bunun nedeninin araştırılması gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, tüzel kişilerin sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Öte yandan Tebligat Tüzüğü"nün 18.maddesi mutad iş saatlerinde tebligat yapılacak yetkili kişilerin bulunmaması halinde uygulanmasına münhasır olup adresin tamamen kapalı olması halinde Tüzüğün 18.maddesi uygulanmaz. Borçlu tüzel kişiye yapılan ödeme emri tebligatı geçerli olup, borçlunun tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetin reddi yerine tebligatın usulsüz yapıldığına karar verilmesi isabetsizdir. Genel haciz yolu ile takipte yetkiye, borca faize ilişkin tüm itirazların İİK"nun 62/1.maddesine göre icra dairesine yapılması gerekirken icra mahkemesine başvurulması hukuka aykırıdır. Bu nedenle icra mahkemesine yapılan yetki itirazının kabulüne ve talep halinde icra müdürlüğü dosyasının yetkili Ankara İcra Müdürlüğü"ne gönderilmesine ilişkin karar isabetsiz olup bozulması gerekmektedir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.