
Esas No: 2020/5562
Karar No: 2020/9619
Karar Tarihi: 24.12.2020
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/5562 Esas 2020/9619 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : SAMSUN Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1- Mahkûmiyet; ...,...,...
...,...,...
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanıklar müdafileri ile sanıklar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin istemlerinin, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile 5271 sayılı Kanunun 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca takdiren, sanık ...’ın temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, süresinden sonra olması nedeniyle, sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre CMK"nın 299. maddesi gereğince; reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
A- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki temyiz taleplerinin incelenmesinde:
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ... hakkında hüküm fıkrasının birinci paragrafında temel adli para cezası "750 gün" yerine "7.500 gün" olarak belirtilmiş ise de bu husus Mahkemesince düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Fiilin suçun birden fazla nitelikli halini ihlal etmesi durumunda TCK"nın 61. maddesi gereğince birden fazla nitelikli hal bulunması sebebiyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekmekte olup sanıklar ... ve ... hakkında mahkeme tarafından iki nitelikli halin uygulanması gerektiği gerekçesiyle alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki hüküm fıkrasında TCK’nın 188/4-b maddesinin gösterilmemesinin karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadığı yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafileri ile sanıklar ..., ... ve ..."ın temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf talebinin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafileri ile sanıklar ..., ... ve ..."ın yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan .../...
süre göz önüne alınarak sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkındaki salıverilme talebinin ve hükmolunan hapis cezasının süresine göre sanık ... hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılması talebinin reddine,
B- Sanıklar ... ve ... hakkındaki temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Fiilin suçun birden fazla nitelikli halini ihlal etmesi durumunda TCK"nın 61. maddesi gereğince birden fazla nitelikli hal bulunması sebebiyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekmekte olup sanıklar hakkında mahkeme tarafından iki nitelikli halin uygulanması gerektiği gerekçesiyle alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki hüküm fıkrasında TCK’nın 188/4-b maddesinin gösterilmemesinin karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadığı yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
20/11/2016 tarihinde 18 yaşından küçük ..."a uyuşturucu madde satması sebebi ile sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 188. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ... hakkında mahkemece 5237 sayılı TCK"nın 188/3. maddesi gereğince belirlenmiş olan 11 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden TCK"nın 188/4-a maddesi gereğince 1/2 artırım yapılırken 16 yıl 15 ay hapis cezası ve bu ceza üzerinden TCK"nın 43/1 maddesi gereğince ¼ oranında artırım yapılarak 20 yıl 18 ay 22 gün hapis cezası belirlenmesi gerekirken 21 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası belirlenmesi ve sanık ... hakkında mahkemece 5237 sayılı TCK"nın 188/3 ve 188/4-a maddeleri gereğince belirlenmiş olan 16 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden TCK"nın 43/1 maddesi gereğince 1/3 oranında artırım yapılırken 21 yıl 12 ay hapis cezası belirlenmesi gerekirken 22 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle sanıklar hakkında fazla hapis cezasına hükmedilmiş olması,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
İlk derece mahkemesi hükmünün;
1-Sanık ... hakkında TCK"nın 188/4-a maddesinin uygulanması ile ilgili bölümden "17 yıl 3 ay" ibaresinin çıkarılması ve yerine "16 yıl 15 ay", ibaresinin yazılması, TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması ile ilgili ve neticeten kısımlarından "21 yıl 6 ay 22 gün" ibarelerinin çıkarılması ve yerine "20 yıl 18 ay 22 gün" ibaresinin yazılması, sanık ... hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması ile ilgili ve neticeten kısmından "22 yıl" ibarelerinin çıkarılması ve yerine "21 yıl 12 ay" ibaresinin yazılması,
..../...
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümde“ … iptal kararı ” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler” ibaresinin yazılması,
Suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
C- Sanık ... hakkındaki temyiz talebinin incelenmesinde:
Fiilin suçun birden fazla nitelikli halini ihlal etmesi durumunda TCK"nın 61. maddesi gereğince birden fazla nitelikli hal bulunması sebebiyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekmekte olup sanıklar hakkında mahkeme tarafından iki nitelikli halin uygulanması gerektiği gerekçesiyle alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki hüküm fıkrasında TCK’nın 188/4-b maddesinin gösterilmemesinin karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadığı yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için her biri cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 15/01/2017 tarihli 33. olayda “uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu sabit ise de; 12/01/2017 tarihli 32. olayda hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ..."ın sanıktan uyuşturucu almadığını aşamalarda beyan ettiği ve fiziki takipte alışveriş olduğuna ilişkin belirleme bulunmadığı anlaşılmakla sanığın savunmasının aksine, 12/01/2017 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgisi bulunduğuna dair içeriğine farklı anlamlar yüklenebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında, mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- Sanık hakkında mahkemece 5237 sayılı TCK"nın 188/3. maddesi gereğince belirlenmiş olan 11 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden TCK"nın 188/4-a maddesi gereğince 1/2 artırım yapılırken 16 yıl 15 ay hapis cezası ve bu ceza üzerinden TCK"nın 43/1 maddesi gereğince ¼ oranında artırım yapılarak 20 yıl 18 ay 22 gün hapis cezası belirlenmesi gerekirken 21 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla hapis cezasına hükmedilmiş olması,
3-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
.../....
D-Sanık ... hakkındaki temyiz talebinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken sanığın adli sicil kaydında yer alan, daha ağır cezayı içeren Ordu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/145 esas ve 2014/254 karar sayılı "11 ay 20 gün hapis cezasına" ilişkin ilamı yerine, daha az cezayı içeren ve 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alınan TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde yazılı tehdit suçu nedeniyle verilen Ordu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/258 esas ve 2014/468 karar sayılı "5 ay hapis cezasına" ilişkin ilamının tekerrüre esas alınması,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
İlk derece mahkemesi hükmünün;
1-Sanık hakkında tekerrür uygulamasına ilişkin paragrafın hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine, “Ordu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/145 esas ve 2014/254 karar sayılı ilamı ile TCK"nın 142/1-e maddesi gereğince hırsızlık suçundan hükmolunan 11 ay 20 gün hapis cezası nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK"nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına; ancak sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, Ordu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/258 esas ve 2014/468 karar sayılı ilamı ile hükmolunan 5 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine” ibaresinin yazılması,
2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümde“ … iptal kararı ” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler” ibaresinin yazılması,
Suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE,
E-Sanık ... hakkındaki temyiz talebinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme ..../...
uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için her biri cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 10/12/2016 tarihli 12. olayda “uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu sabit ise de; kesintisiz fiziki takip yapılan 02/12/2016 tarihli 9. olayda aynı tarihli fiziki takip tutanağına göre sanığın dosyanın diğer sanığı ..."a herhangi birşey verdiğine ilişkin bir belirleme bulunmadığı, bu nedenle tutanak tanığının "...,... "tan bir nesne aldığını gördüm" şeklindeki beyanının tutanakla örtüşmediği, sanığın savcılık aşamasında sanık ..."a uyuşturucu madde verdiğini beyan etmesine rağmen bu maddenin 02/12/2012 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık olarak dinlenen ..."da ele geçen uyuşturucu madde olduğuna ilişkin kesin bir belirlemenin bulunmadığı aynı zamanda tanığın tüm aşamalarda uyuşturucu maddeyi ..."dan almadığını bir hafta önce Samsun"dan aldığını beyan ettiği, tanıktan ele geçirilen uyuşturucu maddenin Çok Kolay Alışveriş Mağazası"na ait ... adına kayıtlı taksit kağıdına sarılı olduğu, tanığın verilen uyuşturucu maddeyi paket yaptığına ilişkin bir belirlemenin bulunmadığı, sanık ..."ın da tanık ..."e uyuşturucu madde vermediğini savunduğu, 21/12/2016 tarihli 18. olayda ise hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ..."ın sanıktan uyuşturucu alarak satış yaptığı iddia edilen dosyanın diğer sanığı ..."tan uyuşturucu almadığını beyan ettiği ve fiziki takipte alışveriş olduğuna ilişkin belirleme bulunmadığı, sanığın savcılık aşamasında sanık ..."a uyuşturucu madde verdiğini beyan etmesine rağmen bu maddenin 21/12/2012 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı işlem yapılan ..."da ele geçen uyuşturucu madde olduğuna ilişkin kesin bir belirlemenin bulunmadığının anlaşılması karşısında, 02/12/2016 ve 21/12/2016 tarihlerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgisi bulunduğuna dair içeriğine farklı anlamlar yüklenebilecek soyut telefon görüşmeleri ve sanığın soyut beyanı dışında, mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA,
F-Sanık ... hakkındaki temyiz talebinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Kesintisiz fiziki takip yapılan 02/12/2016 tarihli 9. olayda aynı tarihli fiziki takip tutanağına göre sanığın dosyanın diğer sanığı ..."den herhangi birşey aldığına ilişkin bir belirleme bulunmadığı, bu nedenle tutanak tanığının "..."" tan bir nesne aldığını gördüm" şeklindeki beyanının tutanakla örtüşmediği, tanık ..."in tüm aşamalarda uyuşturucu maddeyi ..."dan almadığını bir hafta önce Samsun"dan aldığını beyan ettiği, tanıktan ele geçirilen uyuşturucu maddenin Çok Kolay Alışveriş Mağazası"na ait ... .../....
... adına kayıtlı taksit kağıdına sarılı olduğu, tanık ..."in verilen uyuşturucu maddeyi paket yaptığına ilişkin bir belirlemenin bulunmadığı, fiziki takip tutanağında ve tutanak tanığı beyanında sanık ..."ın tanık ..."e birşeyler vediğinin belirtilmesine rağmen verilen şeyin kesin olarak tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen sanığın savunmasının aksine, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık olarak dinlenen ..."da ele geçen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna ilişkin, mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
G- Sanık ... hakkındaki temyiz talebinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için her biri cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 16/12/2016 tarihli 15. olayda “uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu sabit ise de; 21/12/2016 tarihli 18. olayda hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ..."ın sanıktan uyuşturucu almadığını beyan ettiği ve fiziki takipte alışveriş olduğuna ilişkin belirleme bulunmadığı anlaşılmakla sanığın savunmasının aksine, 21/12/2016 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgisi bulunduğuna dair içeriğine farklı anlamlar yüklenebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında, mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
H- Sanık ... hakkındaki temyiz talebinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin ..../.....
temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için her biri cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 06/01/2017 tarihli 26. olayda “uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu sabit ise de; sanığın 12/01/2017 tarihli 30. olayda hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık olarak dinlenen ..."a sattığı ileri sürülen ve sentetik kannabinoid olduğu belirtilen maddeye ilişkin ekspertiz raporunun dosya içinde bulunmadığı, dosyada bulunan raporun tanık ..."dan 20/11/2016 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeye ilişkin olduğu anlaşıldığından; 12/01/2017 tarihli 30. olayda tanık ..."dan ele geçirilen maddeye ilişkin ekspertiz raporu varsa aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek bu dosya içine konulması, yoksa bu maddeye ilişkin ekspertiz raporu alınması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanık hakkında TCK’nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-Kabule göre;
Sanık hakkında sonuç hapis cezasının "17 yıl 11 ay 18 gün" olarak hesaplanmasına rağmen hüküm fıkrasının sekizinci paragrafında "Neticeten 17 yıl 11 ay hapis cezası" şeklinde belirtilmek suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nın 307/5 maddesi gereğince sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
I-Sanık ... hakkındaki temyiz talebinin incelenmesinde:
Ele geçen uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, TCK"nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince temel hapis cezasının takdirinde isabetsizlik bulunmaması karşısında temel hapis cezası belirlenirken alt sınırdan fazla uzaklaşıldığı yönündeki tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilememiştir.
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme ...../....
uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık müdafiinin, UYAP üzerinden gönderdiği 19/02/2019 tarihli dilekçesinde duruşmaya katılamayacağına dair mazeret bildirmesine rağmen, isteminin reddine veya kabulüne dair herhangi bir karar verilmeden savunma hakkı kısıtlanarak yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle CMK’nın 289. maddesine aykırı davranılması,
2 - TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
İ- Sanık ... hakkındaki temyiz talebinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
21/12/2016 tarihli 17. olayda hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ve tanık olarak dinlenen ..."ın tüm aşamalarda uyuşturucu maddeyi sanıktan almadığını Samsun"dan aldığını beyan ettiği, fiziki takipte de alışveriş olduğunun görülmediğinin anlaşılması karşısında sanığın ev aramasında bulunan net 0.4 gr ADB-FUBINACA VE MDMB-CHMICA içeren uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında başkasına satma veya devretme amacıyla bulundurduğuna ilişkin savunmasının aksine kuşku sınırlarını aşan kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ayrıca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan yargılama yapılarak hapis cezası verildiği dikkate alınarak, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/10/2019 tarih, 2019/1749 esas ve 2019/1922 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik CMK"nın 304/2. fıkrası uyarınca dosyanın Ünye Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine,
24/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.