MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada 26 ve 78 parsel sayılı 10525 ve 11175 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan; 26 parsel, 1/2 hisseli olarak ...,... adına; ... parsel ise tam hisse ile ... adına tespit edildikten sonra; Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve men"i müdahale davasına konu oldukları belirtilmiş, ek karar ve beyannamede ise, bu davaların Kadastro Mahkemesine devrine karar verildiği ve herhangi bir nedenle davaların düşmesi halinde tespitte belirtilen kişiler adına tescil edileceği belirtilmiştir. Davacı ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan mükerrer tapu kaydının iptali davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; davaya konu 17.07.1980 tarih ve 43 nolu tapu kaydının iptaline; çekişmeli ... ada 26 parsel sayılı taşınmazın 1/2"şer paylarla ...,...; aynı ada 78 parsel sayılı taşınmazın ise müstakilen ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, 04.09.1998 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşerek dava dosyası kül halinde 04.09.1998 tarihinde Tapu Müdürlüğüne gönderilmiştir. Mahkemece verilen bu hüküm; iptaline karar verilen tapu kaydının maliklerinden olan ... oğlu ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesine konu mahkeme kararı ile iptaline karar verilen 17.07.1980 tarih ve 43 nolu tapu kaydının kayıt maliklerinden ...,... tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak hükümde taraf olan diğer davalılarla birlikte, kendisinden önce 10.10.1971 tarihinde ölen oğlu ...’den olan torunu 22.07.1971 doğumlu (hükmü temyiz eden) ...’i de bıraktığı, davada taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına ilişkin hüküm kurulamayacağı halde, mahkemece adı geçene husumet yöneltilmeden ve davada yöntemince taraf teşkili sağlanmadan hüküm verildiği ve çekişmeli taşınmazlar hakkındaki hükmün kesinleştirilerek dosyanın Tapu Müdürlüğüne gönderildiği ve çekişmeli taşınmazların tapuya tescillerinin sağlandığı, sonrasında taşınmazların çok sayıda ifraz ve satışa konu edildiği ve bunun sonucu bir çok yeni parselin oluştuğu dosya arasına gelen tapu kayıt örnekleri ve akit tablolarından anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle, tapu kayıt maliki ...mirasçısı ... ile çekişmeli kadastro parsellerinin ifraz ve satışları sonucu, malik durumuna gelen tapu kayıt maliklerinin tümü davaya dahil edilip kendilerine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilmeli, bu yolla taraf teşkili sağlanmalı, adı geçenlerin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilip yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.