20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7396 Karar No: 2018/1827 Karar Tarihi: 14.03.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7396 Esas 2018/1827 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/7396 E. , 2018/1827 K.
"İçtihat Metni"
....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli .....köyünde bulunan 169 ada 6, 7, 8, 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 999,00 m2, 839,82 m2, 940,82 m2, 1.333,52 m2 ve 1.032,84 m2 yüzölçümünde arsa vasfında davalı adına tapuda kayıtlıdır. Davacı Orman Yönetimi vekili 26/02/2015 havale tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazların yörede yapılıp 13.11.2000 tarihinde kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava Orman Yönetimince açılan kesinleşmiş orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 2000 yılında ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1954 yılında kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 14/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.