Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/3468 Esas 2019/8481 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3468
Karar No: 2019/8481
Karar Tarihi: 08.05.2019

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/3468 Esas 2019/8481 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hakaret suçundan mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Temyiz isteği reddedildikten sonra, Yargıtay Ceza Dairesi başvuruyu incelemiştir. Yerel mahkemenin vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenlerin yerinde görülmediği belirtilmiştir. Ancak kararda, iddianamedeki yüklenen suçun unsurlarının hiçbir tereddüt olmayacak şekilde açıklanması zorunlu olduğunu belirtilmiştir. Bu bakımdan sanık hakkında hakaret suçuna yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı ve iddianamede yer verilmeyen eylemden dolayı sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, hakaret suçunun seçenekli ceza içermesi nedeniyle, hapis cezasının tercih edilme gerekçesinin hükmün gerekçesinde gösterilmediği ve TCK'nın 53/1-b maddesinin iptal edildiği bilgisi de yer almaktadır. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: CMK'nın 225/1. maddesi, TCK'nın 43. maddesi ve TCK'nın 53/1-b maddesi.
18. Ceza Dairesi         2017/3468 E.  ,  2019/8481 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2012/6-1307 esas ve 2013/151 sayılı kararında açıklandığı üzere, soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK"nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir.
    Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüde yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık; iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir. Bu itibarla, sanık hakkında hakaret suçuna yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı, iddianamede yer verilmeyen eylemden dolayı sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Olay günü sanıkların söylediği kabul edilen “ne var lan kimin evinden sorup soruşturuyorsunuz, siz kim oluyorsunuz” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden yetersiz gerekçe ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
    b- Sanığın, hakaret eylemini birden fazla mağdura yönelik olarak gerçekleştirmiş olması karşısında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmaması,
    d- Hakaret suçunun seçenekli ceza içermesi nedeniyle, hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde gösterilmemesi,
    e- TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.