Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/13222 Esas 2018/7945 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13222
Karar No: 2018/7945
Karar Tarihi: 13.12.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/13222 Esas 2018/7945 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/13222 E.  ,  2018/7945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/10/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalının, davacının çalıştığı belediyenin facebook sayfasına yazdığı bir yazı ile davacıya hakarette bulunduğunu ve davacıyı tehdit ettiğini belirterek olay nedeniyle oluşan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili, davalının eylemine davacının sebebiyet verdiğini, olayda haksız tahrik bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının eylemi sabit bulunduğu ve davalının şikayet sınırlarını aşan ifadeler kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur durumunu, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Davaya konu olan olayda; olayın gelişim şekli, olay tarihi, davaya konu ifadelerin içeriği ve ağırlığı, tarafların durumu ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında, hükmedilen tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha az miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.