Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19180 Esas 2017/7992 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19180
Karar No: 2017/7992
Karar Tarihi: 14.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19180 Esas 2017/7992 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/19180 E.  ,  2017/7992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR-
    Davacı vekili, dava dışı ...’nun davalıdan olan alacağını müvekkiline noterde devir ettiğini, devir belgesinin davalıya tebliğ edildiğini ve ancak devredilen alacağın müvekkiline ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında... İcra Müdürlüğü’nün 2014/1141 esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı ile dava dışı ... arasında yapılan alacağın devri sözleşmesinin geçersiz ve muvazaalı olduğunu, zira devre konu alacağın doğduğu iddia edilen kredi ödemelerinin esasen dava dışı ...’ya ait bir kredinin ödemesi olduğunu, çekilen kredinin ...tarafından kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının dava dışı... ile olan alacak ilişkisini ispatlayamadığı, öte yandan alacağı devreden ...’nun 2009 yılında ödemiş olduğu 90.800,00 TL’yi başka kişilere borcu varken davalıdan beş yıl boyunca talep etmeyip, daha sonra davacıya devir etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu alacağın varlığı bankaya yapılan ödeme ve resmi temlikname ile saptanmıştır. Kredi kuruluşu banka ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesini dava dışı temlik eden ...’nun kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davalının cevap dilekçesinde bahsi geçen inanç sözleşmesinin aslı bulunmadığı gibi, eldeki somut dava bakımından temlik alacaklısı davacıyı bağlayıcı bir yönü de bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkemece banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, banka kayıtları ve temlik içeriğine göre icra takip tarihi itibariyle davacı alacağı belirlenip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.