16. Hukuk Dairesi 2016/12172 E. , 2019/6762 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kimin ne kadar süreyle ne şekilde zilyet olduğu, zilyetlerin zilyetliklerine ara verip vermediği ve zilyetliğin nizalı olup olmadığı hususlarının belirlenmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ..."nın davasının kabulüne, 101 ada 45 parsel nolu taşınmazın yapılan kadastro tespitinin iptali ile, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan keşiflerde dava konusu taşınmazın meradan açma olduğu bildirilmesine rağmen, usulünce mera araştırması yapılmamış, taşınmaz üzerinde kimin ne zamandan beri ne suretle zilyet olduğu ve taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmemiş, tek kişilik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş ve uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, yöreye ait tespitten önce 15-20-25 yıl öncesine ilişkin üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek doya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında fen bilirkişisi ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan komşu köylerden ve taşınmazın bulunduğu köyden seçilmiş yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından, taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kadim mera olarak kullanılıp kullanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler yöntemince giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşifi izlemeye, denetlemeye elverişli, zeminde gösterilen sınırların renkli uydu fotoğrafı ile kadastro paftasının çakıştırılmak suretiyle düzenlenecek harita üzerinde gösterilmesi istenilmeli; zirai bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu, öncesinde mera olup olmadığını, davacı tarafından bir bölümünün kullanıldığının belirlenmesi halinde, bu bölüm ile kalan bölümler arasında ayırıcı sınır bulunup bulunmadığını ve meradan kazanılmış olup olmadığını kesin olarak belirleyen, taşınmazı değişik yönlerden gösteren renkli fotoğraflarla desteklenmiş rapor alınmalı; daha sonra dosya jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek (bölgede uzman bilirkişi bulunamaması halinde talimat yoluyla büyükşehirlerdeki Adli Teşkilatlardan istenebileceği) dosyaya getirtilen tüm hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmalı, kadastro paftası ile hava fotoğrafları çakıştırılmak suretiyle taşınmazın tamamı ya da bir bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun bir kullanımın bulunup bulunmadığı, varsa kullanımın ne zaman başladığı hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli şekilde rapor hazırlattırılmalı; taşınmaz üzerinde davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulununup bulunmadığı, davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen koşulların oluşup oluşmadığı, komşu parseller hakkında açılan davaların akıbetinin ne olduğu ve belgesizden zilyetlik yoluyla edinilebilecek taşınmaz miktarı sınırlaması hususları göz önünde bulundurulmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.