16. Hukuk Dairesi 2016/12170 E. , 2019/6761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 2 parsel sayılı 32.237,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..."ın temyizi üzerine Dairemizin, "davacı tarafa keşif giderinin yartırılması için verilen sürenin usulsüz olduğu ve usulsüz ihtara dayalı olarak davanın reddedilemeyeceği" hususuna değinen ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı adına tesciline, (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın temyize konu olan ve bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu, (B) ve (C) harfi ile gösterilen bölümlerinin ise mera niteliğinde olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, sınırında mera parseli olmasına rağmen temyize konu taşınmaz bölümünün niteliği tam olarak belirlenmemiş, yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazın ne olarak kullanıldığı, taşınmaz üzerinde kimin ne kadar süredir zilyet olduğu, zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı belirlenmemiş ve ziraat bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmaz üzerinde işlenmiş yer olduğu belirtilmiş ise de rapora ekli taşınmaza ait fotoğraflarda sürülü alan görülmediği halde bu çelişki üzerinde de durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, taşınmazların bulunduğu yeri kapsayacak şekilde tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde çekilmiş farklı tarihlere ait en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, komşu köylerden, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişlerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişilerinin tamamı ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinin katılımıyla keşif yapılarak, taşınmazın ne kadarının, kim tarafından, ne zamandan beri ne olarak kullanıldığı, taşınmazın toprak yapısı ve niteliği, zirai durumu, mera vasfı taşıyıp taşımadığı, meradan açılıp açılmadığı, sınırında bulunan mera parseli ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı hususları yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulup saptanmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, bu hususları belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın her yönünden tüm özelliklerini (özellikle taşınmazın, sınırındaki mera parseli ile olan sınırını) gösterecek fotoğraflar çektirilerek dosyaya eklenmeli; teknik bilirkişiden, keşif ve uygulamayı takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz ile sınırında bulunan mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, öncesinde mera ile bütün halinde kullanılıp kullanılmadığı hususlarını belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller bilrikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.