.....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında .... parsel sayılı 28572,82 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla ..... Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.02.2012 tarih ve 2011/13791 – 2012/2553 E-K sayılı kararıyla, davalının tutunduğu Mart 1980 tarih ve 7 nolu tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmesi, revizyon görüp görmediğinin sorulması, orman kadastro evraklarının getirtildikten sonra, yörede orman kadastrosu yapılmış ise çekişmeli taşınmazın orman kadastrosuna göre konumunun belirlenmesi, yöntemine uygun şekilde orman araştırmasının yapılması, taşınmaz orman sayılan yerlerden olmadığının belirlenmesi halinde dayanılan tapu kaydının uygulanması, tapu kaydı kapsamında kalmayan yerler açısından zilyetlik şartlarının araştırılması gereklerine değinilmiştir. Yargılama sırasında ..... Kadastro Mahkemesinin kapatılması üzerine dosya..... Kadastro Mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile dava konusu 109 ada 136 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 24/11/2015 müşterek imzalı bilirkişi raporuna ekli krokide (C), (D), (E), (F) harfleriyle gösterilen kısmın taşlık vasıtasıyla Hazine adına kayıt ve tesciline, (A) ve (B) harfleriyle gösterilen kısmın ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmaları ile 1999 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereği işlem yapıldığına, uzman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi(kişiler) yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamakla
-2- 2016/7778-2018/1815

birlikte, kadastro mahkemesinin düzenli sicil oluşturması yükümlülüğü ve hükmün infazda tereddüte mahal bırakmayacak açıklıkta olması ilkesi ve ayrıca hükmün dayandığı 24.11.2015 tarihli rapor ekindeki krokide (A), (B), (C), (D), (E) ve (F) harfleriyle gösterilen taşınmazların birbirinden ayrı olduğunun anlaşılması karşısında hükümde taşınmazların yüzölçümlerinin yazılmamış olması ve taşınmazların tek bir taşınmaz gibi tesciline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir, ancak bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 1 numaralı fıkrasında yer alan “a) ...... 109 ada 136 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, 24/11/2015 müşterek imzalı bilirkişi raporuna ekli krokide (C), (D), (E), (F) harfleriyle gösterilen kısmın taşlık vasıtasıyla Hazine adına kayıt ve tesciline”,
“b) ...... 109 ada 136 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, 24/11/2015 müşterek imzalı bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen kısmın ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline” şeklindeki bentlerin tamamı hüküm yerinden çıkartılarak; bunun yerine,
“a) ..... mahallesi, 109 ada 136 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, 24/11/2015 müşterek imzalı bilirkişi raporuna ekli krokide (C) (1880,96 m2 yüzölçümünde), (D) (1218,45 m2 yüzölçümünde), (E) (7461,17 m2 yüzölçümünde) ve (F) (1839,57 m2 yüzölçümünde) harfleriyle gösterilen alanların aynı adanın son parsel numarasından sonra gelmek üzere her birine ayrı parsel numarası verilmek suretiyle, taşlık vasıflarıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
b) ...... 109 ada 136 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile , 24/11/2015 müşterek imzalı bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 14.341,52 m2 yüzölçümündeki taşınmazın aynı ada aynı parsel numarası altında tarla vasfıyla; (B) harfiyle gösterilen 1831,15 m2 yüzölçümündeki taşınmazın aynı adanın son parsel numarası verilmesi suretiyle tarla vasfında davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 14/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi.