Esas No: 2022/4381
Karar No: 2022/7362
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4381 Esas 2022/7362 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/4381 E. , 2022/7362 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : ... 25. İş Mahkemesi
Dava, davalı sigortalıya yurtdışı borçlanması sonucu yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı avukatınca istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine dair kararın temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1949 doğumlu olan davacının Türkiye'de 1971 yılında SSK'lı olarak çalışmakta iken Hollanda'ya işçi olarak gittiğini, 3201 sayılı Kanuna göre 2011 yılında Hollanda çalışmalarından 3368 günlük süreyi borçlandığını, Türkiye'de ise 268 gün hizmeti bulunduğundan toplam 3636 gün sigortasının mevcut olduğunu, 27/06/2013 tarihinde Türkiye'den yaşlılık aylığı almak için Kuruma müracaat ettiğini, ancak Hollanda'da maluliyet aylığı aldığı gerekçesi ile 65 yaşına kadar Türkiye'den yaşlılık aylığı alamayacağı belirtilerek talebinin reddedildiğini, davacının en son çalıştığı işveren Ergon'un davacının 01/04/2012 tarihinde yurtdışında çalışmasını sona erdirdiğini bildirdiğini, davacının bu tarihten sonra yurtdışında çalışmadığını ve yardım almadığını, davacının malulen emeklilik değil yaşlılık nedeni ile yaşlılık aylığı talebinde bulunduğunu, davacının 01/07/2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almayı hak ettiğini belirterek; aksine Kurum işleminin iptali ile talep tarihinden itibaren davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve bu aylıkların ay be ay işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya Hollanda’da malullük aylığı bağlanırken Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre Türkiye'deki prim günlerinin nazara alındığını, Türkiye hizmet günlerinin tekrar yeni bir aylık için nazara alınmasının mümkün olmadığını, davacının borçlanma gün sayısının eksik olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince, “…Hollanda Sigorta Mercii tarafından gönderilen hizmet cetveline göre davacı adına prim yatırılmaya devam edildiği, davacının Hollanda Sigorta Mercii ile ilişkisini kesmediği, davacının yurda kesin dönüş koşulunu yerine getirmediği, davacıya 01/07/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanamayacağı…” gerekçesiyle davanın reddine kararı verilmiştir.
IV-BAM KARARI
Bölge adliye mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, kararı verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı müvekkilinin Türkiye’den emekli aylığı almasında hukuken bir engel bulunmadığını, müvekkilinin en son çalıştığı işveren Ergon, müvekkilinin 01/04/2012 tarihinde yurtdışında çalışmasının sonra erdiğini bildirdiğini, müvekkilinin bu tarihten sonra da yurtdışında hiç çalışmadığını belirterek ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Mahkemece, kesin dönüş koşulları usulüne uygun araştırılmadan davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6'ncı maddesinde belirlenmiştir. Tahsis yapılabilmesi için aranan koşullardan birisi, yurda kesin dönülmüş olmasıdır.
Kesin dönüşün, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade ettiği; “sosyal sigorta ödeneği” deyiminden, çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödeneklerin amaçlandığı; “sosyal yardım ödeneği” ibaresinin ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlamını taşıdığı kabul olunmaktadır. Ne var ki, “kesin dönüş” ifadesi, mutlak anlamda, yurtdışında bulunduğu ülkeden Türkiye’ye döndükten sonra tekrar yurtdışına çıkış yapmama şeklinde değerlendirilemez. İkamet şartına bağlı olmayan nitelikte sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alanlara, anılan koşulun gerçekleştiğinin kabulü ile aylık bağlanabilecektir. Aksi yöndeki düşünce, Anayasamızın 23'üncü maddesi ile güvence altına alınmış olan “Yerleşme ve seyahat hürriyeti”nin; İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine) ek 4 nolu Protokolün 2'nci maddesi ile tanınmış “Serbest dolaşım özgürlüğü”nün ihlali sonucunu doğuracaktır. 3201 sayılı Kanunun 6'ncı Maddesinin B bendi ile tekrar yurtdışına gitmek değil, yabancı ülke mevzuatına tabi olarak çalışmak ve ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği almak, aylığın kesme nedeni olduğu belirtilmiş; 3201 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlanıp altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanların, yurtdışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını “3201 sayılı Kanuna göre aylık alanlara mahsus yoklama belgesi” vererek, aylıklarını almaya devam edebilecekleri, Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 14'üncü maddesi ile hüküm altına alınmış olup, yurtdışında uzun süre kalmak, tek başına bir aylık kesme nedeni teşkil etmemektedir.
Ayrıca, yurtdışında geçen çalışmalar sonucu o ülkenin sosyal güvenlik sisteminden hak kazanılan yaşlılık ya da malullük aylığının bir sonucu olan ve ikamete dayalı bulunmayan sosyal sigorta veya sosyal yardım niteliğindeki edimlerden yararlanmak, yurtdışından kazanılmış olan sosyal güvenlik hakkının en doğal sonucu olup, bu haktan feragat anlamı çıkacak şekilde bir “kesin dönüş” tanımı yapılması, sosyal güvenlik hakkından feragat edilemeyeceği olgusunun göz ardı edilmesi sonucunu da doğuracaktır.
Somut olay incelendiğinde, 02/02/1956 doğumlu olan davacının, 10/11/1971 – 2/1974 arasında Türkiye’de 268 gün, 12/05/1975 – 31/05/1980, 20/05/1980 – 23/08/1984 ve 23/10/1984 – 31/01/1995 tarihleri arasında Hollanda’da çalışmalarının olduğu, 01/01/2001 tarihinden beri Hollanda’da % 80 – 100 oranında maluliyet aylığı aldığı, 28/12/2012 tarihli dilekçe ile borçlanma talebinde bulunduğu, Kurumca; 12/05/1975 – 23/08/1984, 23/10/1984 – 31/01/1995 arasındaki 7041 gün karşılığı 66.579,70 TL borç çıkarıldığı, davacının Kurumca tahakkuk ettirilen meblağdan 31.867,00 TL’yi 19/02/2013 tarihinde ödediği, böylece toplam prim gün sayısının 3636 gün olduğu, Hollanda Sigorta Mercii tarafından gönderilen orijinal hizmet cetvelinde; TH 205 formunda 26/11/1973-31/01/1995(zorunlu sigorta), 01/021995-31/05/2019 (WAO - malulen emeklilik süreleri) olarak görüldüğü, 27/06/2013 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun 18/07/2013 tarih ve 7759369 sayılı yazısında; “Sigortalının Hollanda’da % 80 -100 oranında maluliyet aylığı aldığı, kontrol muayenesi gerekmediği anlaşılmış ise de, Hollanda’daki sigortalılık süresinden sadece 3368 gün karşılığının ödendiği, aylığa yetecek sürenin ödenmediği, bu nedenle aylık şartlarının oluşmadığı, 65 yaşını doldurup Hollanda’dan almakta olduğu maluliyet aylığı yaşlılık aylığına dönüştüğünde Kurumdaki tabi hizmetleri ve 3201 sayılı Kanuna göre borçlandığı hizmetleri birlikte değerlendirilerek aylık bağlanabileceği belirtilerek talebinin” reddedildiği, bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında, mahkemece, Hollanda Sigorta Mercii tarafından gönderilen TH 205 formunda görülmekte olan prim günlerinin çalışmaya dayalı olup olmadığı sorularak belirlenmeli, kesin dönüş şartlarının yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirilmeli ve eldde edilecek sonuca göre yaşlılık aylığı tahsis koşullarının mevcut olup olmadığı belirlenerek karar verilmesi gerekirken, kesin dönüş şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.