15. Ceza Dairesi 2020/1311 E. , 2020/6024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 53/1-2-3 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bulunmaması halinde kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, daha önce aynı adrese kanuni usullere göre yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda bildirdiği son adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmak suretiyle hükmün kesinleştirildiği; ancak açıklanan nedenlerle yapılan bu tebliğin hukuki bir geçerliliğinin bulunmadığı, aynı kanunun 32/2. maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın hükmü öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ...’in, haklarında daha önce mahkumiyet hükmü kurulan ... ve ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, katılan ...’a ait oto kiralama şirketinden, diğer katılan ... ...’a ait olup üzerine sanığın fotoğrafı yapıştırılmak suretiyle oluşturulmuş ve aslı ele geçirilemeyen sahte sürücü belgesi ile ... plakalı 2012 model Renault Clio marka aracı kiraladıkları ve bu aracı ...’ya 3.000 TL’ye sattıkları iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların, emniyet müdürlüğünün maddi varlığı olan sürücü belgesi kullanmaları karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde hataya düşülmek suretiyle basit dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.