23. Hukuk Dairesi 2016/1479 E. , 2018/5102 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin 2002 yılında kooperatife üye olarak aidatlarını ödediğini, kooperatifin 1103 ada 19 parsel sayılı davalı ...’a ait olan taşınmazda inşa ettiği apartmanın 4. kat, 10 nolu bağımsız bölümünün kaba inşaatı tamamlanarak müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin daireyi ince işlerini tamamlatarak kiraya verdiğini, dairenin tapu-tescil işlemine başlanması için kooperatife müracaatı ettiğinde dairesinin mal kaçırmak kastıyla anlaşmalı olarak davalılardan ...’a tapulandığını öğrendiğini ileri sürerek Konarlı mahallesi 1103 ada, 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 4. kat, 10 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., koopertifle bir ilgisi olmadığını, dava konusu evi emlakçı aracılığıyla iyiniyetle satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın,Yargıtay 11.Hukuk Dairesince davacı vekiline dava dışı kooperatife de dava açması için süre verilmesi, dava açıldığında eldeki dava ile birleştirilmesi ve bilirkişi kurulu oluşturularak kapsamlı rapor aldırılması gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası davacının verilen sürede asıl davadaki gerekçe ve taleplerle kooperatif aleyhine de dava açtığı ve bu davaların birleştirildiği; dosya kapsamı, deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının faaliyeti devam eden birleşen dosya davalısı S.S.... Konut Yapı Kooperatifinin üyesi olduğu fakat dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğuna ilişkin resmi bir kayıt veya belge bulunmadığı, davacının da davasını ispata yarar yazılı belge sunamadığı, davalı arsa sahiplerinin mülkiyeti kooperatife devretmeden yapılmış konut üzerindeki mülkiyetten kaynaklı tasarruf yetkilerini kullanarak kendi adlarına satış yaptıkları ve davalı ..."ın tapu kayıtlarına güvenerek taşınmazı satın aldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik verilen bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma ilamında belirtilen hususlar tam olarak yerine getirilmemiştir. Bir kooperatif ortağının kooperatiften taşınmaz edinebilmesi kooperatife karşı edimlerini yerine getirmesine, eğer bu bağımsız bölüm kooperatif tarafından Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi karşılığı yaptırılmış ise kooperatifinde arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Davacının zilyetliğinde olduğu anlaşılan dava konusu bağımsız bölümü, davacının kaba inşaat aşamasında teslim aldığı ve içini yaptırarak kullandığı (kiraya verdiği) anlaşılmaktadır. Bu şekilde üyenin kullanımında olan bir yeri tapuda devralan kişilerin iyiniyetli olduğundan bahsedilemez. Dairemiz yerleşik içtihatları bu yöndedir. Bu yönüyle mahkemece, son tapu malikinin iyiniyetli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, davacının kullanımında olan dava konusu bağımsız bölümü tapuda devralan kişilerin iyiniyetleri kabul edilmeksizin, yukarıda belirlendiği şekilde davacı üyenin kooperatife karşı edimlerini yerine getirip getirmediği belirlenmeli, bu husus sabit hale geldikten sonra bu taşınmazın ne şekilde inşaa edildiği hususu üzerinde durularak, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca inşa edilmiş ise bu durumda davacının üye olduğu kooperatifin edimlerini yerine getirip getirmediği hususları üzerinde durularak sonucu itibari ile davacının tapu talep etmeye hak kazanıp kazanmadığı belirlenerek sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.