8. Ceza Dairesi 2019/13090 E. , 2019/14936 K.
"İçtihat Metni" Mala zarar verme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14/12/2018 tarihli ve 2018/11694 soruşturma, 2018/52174 esas, 2018/40135 sayılı iddianamenin iadesine dair İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve 2018/59 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/01/2019 tarihli ve 2018/1483 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 11/11/2015 tarihli ve 2015/8332 esas, 2015/3177 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, mala karşı işlenen suçlara ilişkin olarak zilyedin şikayet hakkının bulunduğu, şikayetin mutlaka mal sahibi tarafından yapılması zorunluluğu bulunmadığı dikkate alındığında, suça konu malın zilyedi olan müşteki tarafından yapılan şikayet beyanının ve dahi uzlaşmaya ilişkin beyanının hukuki sonuç doğurduğu ancak şüpheli tarafından edimin yerine getirilmemesi nedeniyle tarafların uzlaşamadıklarının anlaşılması karşısında, merciince yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29.04.2019 gün ve 2861 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2019 gün ve KYB/2019/47769 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK.nun 170/1 maddesinde soruşturma evresinin sonunda toplanan kanıtlardan suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşuyorsa Cumhuriyet Savcısının iddianameyi düzenleyeceği belirtilmiş, aynı Yasanın 174. maddesinde ise; “Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170"nci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Ön ödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde ön ödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet Savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez” düzenlemesi hüküm altına alınarak iddianamenin iade süreci ve hangi durumlarda iddianamenin iade edileceği belirtilmiştir. Şüphelinin ifadesinin alınmaması bu maddede sayılan iade sebepleri arasında yer almamaktadır ancak, maddenin 1-b fıkrasında suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delilin toplanmaması iddianamenin iadesi sebebi olarak sayılmıştır.
Somut olayda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.12.2018 tarihli ve 2018/11694 soruşturma, 2018/52174 esas, 2018/40135 sayılı iddianame ile, şüphelinin şikayetçinin kullandığı 35 VP 443 plakalı aracın sağ ve sol ön kapı camlarını kırdığı, sigorta panosu ve ön göğüs kısmını parçaladığı, atılı suçun uzlaşmaya tabi olması nedeniyle uzlaştırmacı tarafından düzenlenen 24.07.2018 tarihli rapora göre; şüphelinin şikayetçiye 20.08.2018 tarihine kadar tek seferde 1000 TL ödemesi edimi üzerinde uzlaştıkları, ancak 27.09.2018 havale tarihli dilekçe içeriğine göre şüphelinin edimini yerine getirmediği, 5237 sayılı TCK.nun 245/1 ve 53.maddeleri gereğince cezalandırılması talebi ile İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı, mahkemece “ Kamu davasına konu 35 VP 443 plaka sayılı aracın dosya içerisinde mevcut polnet sistemi üzerinden alınan kayıtlara ve müşteki sıfatı ile beyanına başvurulan ... isimli şahsın beyanına göre “Artes Mühendislik Müşavirlik İnş. San. Ve Tic.Ltd,Şti” isimli şirkete ait olduğu, ...’ın bu şirketin çalışanı olduğu, adı geçen müştekinin aracın kayıtlı olduğu şirketin yetkilisi olduğuna dair dosyada tespit olmadığı gibi şirketin temsile yetkilisinin kim olduğuna dair belgenin dosya içerisinde mevcut olmadığı, ancak şüphelinin üzerine atılı mala zarar verme suçunun takibi şikayete bağlı olduğu gibi bu suçta korunan hukuki değerin mülkiyet hakkı olduğu, mala zarar verme suçuna konu aracın kayıtlı olduğu şirketin çalışanı olduğu anlaşılan ... isimli şahsın şikayet hakkı bulunmadığı, bu itibarla dosyada usulüne uygun bir şikayet bulunmadığı gibi dosya içerisinde mevcut uzlaştırma raporundan anlaşıldığı üzere uzlaştırma işleminin de doğrudan şikayet hakkı bulunmayan ve suça konu malın sahibi olmayan aracın kayıtlı olduğu şirket çalışanı olun ... isimli şahıs ile yapıldığı, bu itibarla yapılan uzlaşmanın da usulüne uygun olmadığı,” gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itiraz üzerine İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar mala zarar verme suçu ile korunan hukuki yarar mülkiyet hakkı ise de; zarar verilen eşyanın zilyetliğinin malik dışında üçüncü bir kişide bulunduğu durumlarda mülkiyet hakkı ile birlikte zilyetliğin sağladığı hakların da koruma altında olacağı, buna göre; bu gibi hallerde eşya maliki dışında suça konu eşyadan yararlanan kişinin de işlenen suç nedeniyle şikâyet hakkına sahip olacağı ve uzlaşmaya ilişkin beyanının da hukuki sonuç doğuracağının anlaşılması karşısında ; iddianamenin iadesi kararına yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.01.2019 gün, 2018/1483 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 12.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.