11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/599 Karar No: 2018/2636 Karar Tarihi: 26.03.2018
Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/599 Esas 2018/2636 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan davada, fatura olması gereken maddi konunun belirli kanun maddelerine uygun olarak hazırlanması gerektiği belirtildi. Ancak, iddia edilen faturaların dosya içine konulmadığının anlaşılması nedeniyle gerçeklerin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi için, dosyaya 2012 ve 2013 takvim yıllarına ait fatura örneklerinin konulması ve incelenmesi gerekiyor. Eğer faturalar suça konu şirket ya da kişiler tarafından kullanıldıysa, karşıt inceleme raporu düzenlenmeli, dava açılıp açılmadığı araştırılmalı ve gerektiğinde faturaları kullanan kişiler de dinlenerek, faturaların hangi hukuki ilişkiye dayanarak alındığı ve sanıkların tanıyıp tanımadıkları sorgulanmalıdır. Tamamlanmış unsurların ardından, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini yapılması gerekiyor. Muhtemel cezalar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasına göre verdikleri belgelerdeki zorunlu bilgilerin taşınması gerektiği 230. maddesi kanun hükümleriyle belirtilmektedir. Ayrıca TCK'nın 53. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 2015 tarihli bir iptal kararıyla yeniden değerlendirilmesi gereklidir.
11. Ceza Dairesi 2018/599 E. , 2018/2636 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet HÜKÜM : Sanık ... hakkında 2013 takvim yılında, sanık ... hakkında 2012 takvim yılında işlenen suçtan; Beraat Sanık ... hakkında 2012 takvim yılında, sanık ... hakkında 2013 takvim yılında işlenen suçtan; mahkumiyet
1)Sanıklar hakkında 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında; sahte fatura düzenlemek suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır""şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 2012 ve 2013 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan faturaların dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; 2012 ve 2013 takvim yıllarına ait fatura asıl ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi,
2)Unsurları tamam ise, suça konu faturaları kullandığı belirlenen şirket ya da şahıslar hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği ve haklarında dava açılıp açılmadığının araştırılması, açılmış ise bu dava dosyalarının getirtilip incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması, sanıkların savunmasında geçen şirket işlemlerini yürüttüğünü belirttikleri ... ... isimli şahsın açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilip 5271 sayılı CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı da hatırlatılarak tanık sıfatıyla beyanına başvurulması ve gerektiğinde faturalardaki imza yazıların sanıklara ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, 3)Kabule göre de; TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 Tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, bozmanın CMUK 325. madde uyarınca hükmü temyiz etmeyen diğer sanık ..."a da sirayet ettirilmesine, 26.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.