Esas No: 2021/2874
Karar No: 2022/1300
Karar Tarihi: 30.03.2022
Danıştay 13. Daire 2021/2874 Esas 2022/1300 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/2874 E. , 2022/1300 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/2874
Karar No:2022/1300
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Akaryakıt Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı ile faaliyet gösteren davacı şirketin bayisine ait akaryakıt istasyonunda 19/09/2017 tarihinde yapılan denetimde, otomasyon sisteminin çalışmadığı, otomasyon sistemine müdahale edildiği ve bayide tespit edilen aykırılıkların Kurum'a bildirilmediğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin 2. fıkrası (c) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 1.066.327,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına dair Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) ...tarih ve ...sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dağıtıcı lisansı sahiplerinin bayilerinin otomasyon sistemine ilişkin yükümlülüklerine dair gözetim ve denetim sorumluluğu bulunduğu, dağıtıcı lisansı sahibi olan davacı şirketin 5015 sayılı Kanun'un 7. maddesinde öngörülen bayisinin otomasyon sistemi üzerindeki denetim yükümlülüğünü yerine getirmediği, istasyon otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı çalışmasını sağlayamadığı açık olduğundan hakkında idari para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bayisine ait akaryakıt istasyonunda otomasyon sisteminin kurulduğu ve çalışır vaziyette bayiye teslim edildiği, otomasyon sistemi ile ilgili yükümlülüklerin eksiksiz şekilde yerine getirildiği, fiili denetim yapma yetkileri bulunmadığından otomasyon sistemine yansımayan aykırılıkların fark edilmesinin mümkün olmadığı, otomasyon sistemi uygulama zorunluluğu bulunsa da bu konuda davalı idare tarafından belirlenen bir standart bulunmadığı, olayda kayıt dışı ikmal bulunmadığı, otomasyon verilerinde tutarsızlık bulunmadığı, bayi tarafından kaçak akaryakıt satışı yapıldığına ilişkin bir tespit bulunmadığı, uzaktan erişim sisteminin bağlı olduğu ana bilgisayara bulaşan virüs nedeniyle pek çok verinin silindiği, pompa satış raporundaki farklılığın sebebinin bilinemediği, aykırılığın fiili denetimle dahi bilinmesinin imkânsız olduğu, aykırılıkların ortaya çıkmasıyla birlikte bayi ile olan sözleşmenin sonlandırıldığı, davaya konu eylemin niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiillerden olduğu ve idarî para cezası verilmemesi gerektiği, bayi nezdinde ihlâl söz konusu olsa dahi bu ihlâlden herhangi bir menfaat elde edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği, başkasının eyleminden dolayı cezalandırılarak cezaların şahsiliği ilkesinin ihlâl edildiği, hangi nedenle üst sınırdan ceza uygulandığı belirtilmediği gibi uygulanan cezanın fahiş olduğu, İdare Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından yeterli inceleme yapılmadan karar verildiği, kendileri hakkında yapılan soruşturmanın eksik ve özensizce yapıldığı, kolluk tarafından düzenlenen tutanaklara dayanılarak işlem uygulandığı, suçlamaya konu eylemin gerçekleştiğinin somut olarak ortaya konulamadığı, 5015 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 6. fıkrası ile 19. maddesinin 5. fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu belirtilerek iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın .... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 30/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.