Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1240 Esas 2018/2635 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1240
Karar No: 2018/2635
Karar Tarihi: 26.03.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1240 Esas 2018/2635 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin takdirinin hakime ait olduğuna dikkat çekilerek, adli emanetin incelenmesi ve yasal unsurlarının belirlenmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Ayrıca, kararda zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığına dikkat çekilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri olarak CMK 217/1, TCK 43 ve 53 gösterilmiştir. TCK 53'e ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararı ile yeniden değerlendirmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın eksik araştırma ve inceleme sonucu yazıldığına dikkat çekilerek, sanığın temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur.

11. Ceza Dairesi 2016/1240 E. , 2018/2635 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-) Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu gözetilerek, 5271 sayılı CMK"nın 217/1. maddesi de dikkate alınıp, suça konu adli emanetin 2014/39 sırasına kayıtlı bono asıllarının duruşmaya getirtilerek denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine alınıp incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, yasal unsurlarını taşıyıp taşımadıklarının belirlenmesi, aldatıcı nitelikte olup olmadıklarının kararda tartışılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Kabule göre de;
a) 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" ibaresine yer verilmesi nedeniyle, aynı zamanda ve aynı kişiye karşı işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmayacağından, sanığın suça konu 3 adet bonoyu aynı zamanda düzenlediğini beyan etmesi ve aksine de delil bulunmaması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi kapsamında teselsül koşullarının oluşmadığı, ancak belge sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, bu madde hükmünün tatbiki ile cezada artırıma gidilmesi,
b) Adli emanetin 2014/39 sırasına kayıtlı bonolar dosyada delil olarak saklanmalarına karar verilmesi gerekirken müsaderelerine karar verilmesi,
c) TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 Tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.