17. Hukuk Dairesi 2016/8894 E. , 2019/3117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 12.01.2013 tarihinde, müvekkillerinin murisleri ... ve ..."in, yolcu olarak bulundukları davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın tek taraflı kazasında vefat ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ölen... yönünden, davacılar anne ve baba için 1.000,00"er TL"den 2.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacılar anne ve baba için 40.000,00"er TL, kardeşler ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00"er TL manevi tazminatın sürücü ve işletenden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini; ölen ... yönünden, davacı baba için 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı baba için 40.000,00 TL, kardeşler ..., ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00"er TL manevi tazminatın sürücü ve işletenden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, 25.08.2015 tarihinde maddi taleplerini ölen ..."in annesi için 27.533,00 TL"ye babası için 26,996,00 TL"ye; ölen..."in babası için 35.433,00 TL"ye artırmıştır.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı ... Pansiyon Cafe Gıda Tarım Hayv. Nak. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.ye açılan maddi tazminat davasının sıfat yokluğundan reddine; diğer davalılara karşı açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 65.037,40 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Genel Sigorta ...den tahsiline; manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile 52.500,00 TL"nin davalı ..."ndan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle
duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar ..., ... ve ... ile ..., lehine takdir olunan manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacılar vekilince, vefat eden ..."in kız kardeşi ... ve vefat eden..."in kız kardeşi ... için de manevi tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece; gerekçesi de gösterilmeden kız kardeşlerin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasası"nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, Yasa"nın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut olaya gelince; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda trafik kazası nedeniyle vefat eden çocukların kız kardeşleri olan ve erkek kardeşleri ile eşit koşullara sahip davacıların da manevi tazminat talep etme hakkı bulunduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacı kız kardeşler ... ve ... için de uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken gerekçesiz olarak davacıların manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Karar başlığında ... ve ... dışındaki davacıların kimlik ve adres bilgilerinin yazılmaması yerinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirildiğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.