18. Hukuk Dairesi 2016/2154 E. , 2016/6316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi
Dava dilekçesinde, davacı ... ile diğer davacıların anneleri ... ve ..."nın babalarının davalıların miras bırakanı ... olduğunun tespiti ile bu kişi ile davacılar arasında bağ kurulması istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, ... köyü hane 26"da (... T.C. numarası ile) nüfusa kayıtlı olan ... ve ... oğlu 01.07.1906 doğumlu, 07.03.1997"de ölen ..."nın, davacılar ve davalıların ortak mirasbırakanı olduğunu, ancak ... oğlu ..."nın nüfusunda davalılar kayıtlı olduğu halde, davacı ... ile diğer davacıların anneleri ... ve ... kayıtlı olmayıp, bunların ayrı hanelere kaydedildiklerini, ... oğlu ..."nın, davacı ... ile diğer davacıların anneleri ... ve ..."nın da babaları olduğunu, ... ile aralarında bağ kurulabilmesi için bu davayı açtıklarını ileri sürerek, davacı ... ile diğer davacıların anneleri ... ve ..."nın babalarının ... ve ... oğlu ... olduğunun tespiti ile bu kişiyle davacılar arasında bağ kurulmasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; kararı ... çocuklarından davalılar ... ve ... temyiz etmiştir.
Dosyaya alınan nüfus kayıtlarından; davacı ..."nin, kardeşleri ... ve ... ile birlikte Kaymakamlık "oluru "ile "yazım dışı" olarak "..." soyadıyle tescil edildiği, nüfus kaydında baba adının "...", ana adının ise "..." olduğu, evlenmekle "..." soyadını aldığı; bir kısım davacıların annesi olan 1920 doğumlu olup 1991"de ölen ..."nın, ... Emniyet Müdürlüğü"nün 03.09.1975 tarihli 25/2254 sayılı hatmatlos tezkesine istinaden "haymatlos" (tabiyetsiz) olarak; diğer bir kısım davacıların anneleri ..."nın ise, 15.10.1963 tarihli "mektum ilmuhaberine" istinaden tek kişi olarak nüfusa tescil edildiği, bu adları geçenlerin üst soylarını gösteren kaydın bulunmadığı; tescillerin farklı hanelere ve farklı soyadları ile yapıldığı; davalıların babası ..."nın ise 02.11.1962 tarihinde nüfusa "yeniden yazım" suretiyle eşi ve çocuklarıyla birlikte tescil edildiği, bu kişinin 07.03.1997 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Davacılar, dava dilekçesinde ..."nın, davacılar ile davalıların ortak mirasbırakını olduğunu ileri sürdüklerine ve bu kişi ile aralarında bağ kurulmasını istediklerine göre, davacıların asıl amacı, ..."nın mirasçısı olduklarını tespitine yöneliktir. Bu haliyle dava kişisel durum sicilinin düzeltilmesine esas olmak üzere açılan bir tespit davası değil, irs (mirasçılık) ilişkisinin tespiti niteliğindedir. Başka bir ifade ile davacıların isteği, kişisel durum sicillerin düzeltilmesi için bir tespit hükmü elde etmek değil, irs ilişkisini tespit etmektir. İrs ilişkisi ise, mirasçılık belgesiyle ilgili çekişmeli olarak görülecek bir davada, kayıtlar arasında irtibat kurulmasa veya nüfus kaydı mevcut olmasa dahi her türlü delille ispat olunabilir. Diğer bir ifade ile nüfus kaydının bulunmaması, irs ilişkisinin diğer delillerle ispatına engel değildir. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar, bir çekişmesiz yargı işidir. (6100 s. HMK. m. 389/2-a-5) Davanın bu niteliği göz önüne alındığında nüfus idaresi hasım gösterilmek suretiyle çekişmesiz yargı işi olarak yürütülmesi usule uygun düşmez. Davacıların, irs ilişkisini mirasçılık belgesiyle ilgili davada tespit ettirme olanağı varken, kişisel durum sicillerinin tesisinde düzeltmeyi gerektiren bir yanlışlığın varlığını ileri sürmeksizin, nüfus idaresine de husumet yöneltmek süretiyle çekişmesiz yargı yoluyla hüküm elde etmeye çalışmaları doğru bulunmamıştır. Davanın bu sebeple reddi gerekirken, açıklanan husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan huzsuslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeple yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428"nci maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.