9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1393 Karar No: 2020/966 Karar Tarihi: 09.09.2020
Görevi Kötüye Kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1393 Esas 2020/966 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2020/1393 E. , 2020/966 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Görevi Kötüye Kullanma Hüküm : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı"nın, 5271 sayılı CMK"nın 237 ve 238. maddelerine göre, usulüne uygun şekilde başvurarak katılan sıfatını kazanmaması nedeniyle hükmü temyiz etmeye hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin tebliğnamedeki görüşe uygun olarak 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan ... vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Olay tarihi itibariyle ..."nde çevre sağlık teknisyeni olarak görev yapan sanığın, gıda işletmeciliği yapan müştekilerin işyerlerine giderek, "Yeni yasal düzenlemeler ile işletme kayıt belgesi alma/bulundurma zorunluluğu getirildiği"nden bahisle belge ücreti adı altında makbuzsuz bir şekilde değişik miktarlarda para topladığı, makbuzların işletme kayıt belgesi ile birlikte Çanakkale İl Tarım Müdürlüğü tarafından gönderileceğini beyan ettiği kabul edilen olayda; İdari soruşturma aşamasında gıda işyeri denetim formlarına ait dip koçanlar incelendiğinde; sanığın para toplama olayından 1 hafta kadar önce müştekilere ait gıda işletmelerini -tek başına denetleme yetkisi olmamasına karşın- denetleyerek denetim formları düzenlediğinin anlaşıldığı, sanığın bu şekilde müştekiler üzerinde gıda işletmelerini denetleme yetkisi bulunduğu yönünde intiba uyandırdığı, olay tarihinde de müştekilerin işletmelerine giderek 07/12/2011 tarihli 28145 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren "Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik" hükümlerine ilişkin gerçeğe aykırı bilgiler vererek görevinin kendisine sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle ve gerçekleştirdiği hileli davranışlarla mağdurları ikna ederek kendisine yarar sağladığı, Sanığın sergilediği aldatıcı davranışların, belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olması, sergileniş açısından mağdurların denetleme olanağını ortadan kaldırması nedeniyle "Basit yalan" boyutunu aşarak "Nitelikli yalan/hile" boyutuna ulaştığı, sanığın kullandığı hile ve desiselerle müştekileri yanılgıya düşürerek kendisine haksız yarar sağladığı anlaşılmakla eyleminin TCK"nın 250.maddesi kapsamında irtikap suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünceye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 09/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.