10. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/6490 Karar No: 2020/1081 Karar Tarihi: 12.02.2020
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/6490 Esas 2020/1081 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2018/6490 E. , 2020/1081 K.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
Dava, sigorta başlangıç tespiti istemidir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince başvurunun kabulüne karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I-İSTEM Davacı, 10.03.1985 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. II-CEVAP Davalı Kurum, dava açmadan önce kuruma müracaat edilmemesi nedeniyle davanın reddini istemiştir. III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesince, davanın hukuki yararı yokluğundan reddine dair hüküm kurulmuştur. B-BAM KARARI İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak "Davanın kabulüne; Davacının 46344 sicil numaralı (4.4120 01 01 0046344 041 01-87) işyerinde 10.03.1985 tarihinde bir gün süre ile çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği, 01.02.1986 olduğunun tespiti ile 46344 sicil numaralı işyerindeki çalışmasının prim ödeme gün sayısına dahil edilmesine" karar vermiştir. IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; talebin hukuki yarar şartını sağlamadığı, karşı taraf vekille temsil edilmediği halde vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Eldeki davada, davacı taraf vekille temsil edilmediği halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince, söz konusu karar düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, BAM Dairesince verilen hükmün davacı lehine vekalet ücretini düzenleyen "AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki 6. bendinin tamamen silinerek, hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.