
Esas No: 2015/20109
Karar No: 2016/9031
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/20109 Esas 2016/9031 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2015
NUMARASI : 2014/151-2015/330
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerinde bulunan yapılara bayındırlık birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmesi suretiyle, ağaçlara ise yaş, cins ve sayısına göre maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 2. yapının, acele el koyma dava dosyasında yeralan bilirkişi kurulu raporunda 60 m² zemin katı boş, üzeri dükkan olarak kullanılan iki katlı olduğunun tespit edildiği, işbu dosyada yeralan bilirkişi kurulu raporunda da yapının acele el koyma dosyasında belirtilen alan ve özellikte olduğunun belirtilmesine rağmen, hesaplama sırasında tek katlı 350 m² işyeri olduğu kabul edilen bilirkişi kurulu raporuna göre fazlaya hükmedilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın tescili için derhal ilgili Tapu Müdürlüğüne, işbu dosya üzerinden bloke edilen bedelin ödenmesi için ilgili bankaya müzekkere yazılmasına karar verilmemesi,
3-Yasal faizin başlangıç tarihinin 27.07.2014 olması gerektiği gibi, işbu dosya üzerinden davacı idarece bloke edilmiş olan bedele yasal faiz yürütülmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde infazı zorlaştırıcı karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.