Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4838
Karar No: 2019/3114
Karar Tarihi: 18.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4838 Esas 2019/3114 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/4838 E.  ,  2019/3114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.03.2019 Salı günü davacı vekili Av.... ile davalı ... vekili Av..... ve davalı ... A.Ş. vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı ve davalılar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili şirkete ait, davalı ... şirketine kasko sigortalı aracın 29.11.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hasar gördüğünü, kaza tarihinde davalı ... şirketine bildirim yapıldığını, aracın çekiciyle servise aldırıldığını, 20 günlük tamir süresinden sonra teslim edildiğini, teslimden yaklaşık 3 ay sonra tamiri gerçekleştiren servis tarafından müvekkilinin aranarak sigorta şirketinin ödeme yapmaması nedeniyle tamir ücretinin ödenmesini istediğini, müvekkilinin sigorta şirketi ile görüştüğünde kasko poliçesinin ilk taksitinin ödenmemesi nedeniyle sorumlu olmadıklarını belirtmeleri üzerine müvekkilinin 106.000,00 TL tamir ücretini servise ödediğini, ancak sigorta şirketinin acentesi olan diğer davalı ..."e ilk taksitin ödendiğini, ellerinde makbuz bulunduğunu belirterek 106.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek ticari gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı acente vekili, müvekkilinin inandırılarak makbuz düzenlendiğini, ödeme yapılmadığını, kayıtların incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... şirketi vekili, acentenin eski tarihli makbuz düzenlediğini, acentenin kusurlu olduğunu, müvekkili şirket açısından kaza tarihinde geçerli bir kasko sigorta poliçesi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının TTK.’nun 1295. maddesi uyarınca poliçe peşinatı veya ilk taksiti ödediğini ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından (vekalet ücreti yönünden) temyiz edilmiştir.
    1-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Sigorta ettirenin borcu sigorta primini ödemek, sigortacının borcu da rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemektir.
    6102 sayılı TTK"nın 1424 ve devamı maddeleri birlikte incelendiğinde, sigorta şirketinin kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalıya ulaştırmak ve özellikle primi veya ilk taksidi de poliçenin teslimi karşılığı tahsil etmekle yükümlüdür. TTK"nın 1424. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise; "sigortacı, sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmidört saat içinde poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlüdür".
    Sigorta sözleşmesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için, 6102 Sayılı TTK"nun 1410, 1421, 1430 ve 1431. maddeleri (6762 sayılı TTK"nın 1282 ve 1295 nci maddeleri) hükümleri uyarınca primin tamamının veya ilk taksitinin ödenmiş olması gerekmektedir. TTK"nın 1295 nci maddesi emredici nitelikte bir düzenlemedir.
    Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesi 06.09.2013-2014 vadeli olarak düzenlenmiştir. Çekişme, anılan bu poliçe nedeniyle davalı ... şirketinin sorumluluğunun başlayıp başlamadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dava konusu kaza 29.11.2013 tarihinde meydana gelmiş, poliçede peşin olarak ödeneceği kararlaştırılan 2.398,32 TL prim tahsilatının davalı acenteye 3523299 nolu makbuz ile bakiye bedelin 29.11.2013 ve 20.12.2013 tarihlerinde davalı acenteye kredi kartı ile kalan 288,00 TL"nin de acenteden olan önceki kasko alacağı şeklinde ödendiğini, davalı ... şirketinin sözleşmeyi feshetmediğini davacı savunmuş; davalı acente inandırılarak
    makbuz düzenlemesine karşın ödeme yapılmadığını, davalı ... şirketi ise kaza tarihinde geçerli bir kasko poliçesi olmadığını iddia etmiştir.
    Mahkemece, acente makbuz koçanında boşluklar ve düzensizlikler bulunması nedeniyle davacı tarafından ilk taksitin ödendiği kanıtlamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak; davacının, davalı sigortanın ve sigorta poliçesini düzenleyen davalı acentenin ticari defter belge ve kayıtlarında inceleme yapılmamıştır. Acentenin prim peşinatı ve taksitlerini tahsil etmemesinde kusur ya da ihmalinin bulunduğunun tespiti halinde davalı sigortacının hukuki sorumluluğuna gidilmesi gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu durumda mahkemece alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan davacı, davalı ... şirketi ve davalı acentenin ticari defter, belge ve kayıtları ve dosyada mevcut poliçeler üzerinde inceleme yaptırılarak makbuz koçanında usulsüzlük bulunup bulunmadığı, sigorta primi borcunun ödenmesi hususunda davacının acenteden olan alacaklarına mahsuben ödeme talimatı verilip verilmediği, bu poliçeye istinaden sigorta primi peşinatı ve taksitlerinin ödenip ödenmediği, prim peşinatı ve taksitlerinin ödenmemesinin kimin kusurundan kaynaklandığı, davacının poliçe ilk taksitini yatırmadığının tespiti halinde de prim peşinatının rizikodan önce yatırılmaması nedeniyle sigortacının sorumluluğu TTK’nın 1295. maddesi hükmü uyarınca başlamaz ise de; sigortacının olaydan ve ihbardan, diğer anlatımla rizikoyu öğrendikten sonra primleri tahsil etmesi, sonrasında geri vermemesi ve bir ihtarla da sözleşmeyi feshetmeyerek sözleşmeyi ayakta tutması karşısında, tahsil öncesi gerçekleşen rizikodan sorumlu bulunduğu hususu da gözetilerek inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının bozmanın kapsam ve şekline göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."e verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e geri verilmesine 18/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi