8. Ceza Dairesi 2017/26239 E. , 2019/14931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Parada Sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre suça sürüklenen çocuğun bir nedene dayanamayan temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,12.12.2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık ... hakkında açılan kamu davasının yerel mahkemece yapılan yargılaması sonunda parada sahtecilik suçundan TCK.nın 197/1, 31/3, 62, 52/2 maddeleri uyarınca sonuç olarak bir yıl bir ay on gün hapis ve 40 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün onanmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
30.11.2012 günü saat 10:00 aralarında Seydişehir Ticaret Meslek Lisesi kantin çalışanı ...., okul öğrencisi ..."ın yaptığı alışveriş sebebiyle vermiş olduğu 100 TL"nin sahte olduğu yönündeki ihbar ve şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada;
Olayın diğer şüphelisi ve sahte parayı kantin çalışanına ibraz eden ..., suça konu parayı sanık ..."dan bir gün önce aldığını ve bu esnada yanında ... isimli şahsında bulunduğunu ve öncesinde ... isimli kişininde bulunduğu ortamda, sanık ..."nin kendisinde çok sayıda sahte para olduğu yönündeki iddia ve beyanı üzerine sanık ... hakkında dava açılmıştır.
Sanık ... tüm aşamalarda sanık ..."dan cep telefonu satın aldığını bunun karşılığında para verdiğini ancak sahte para vermediğini ve sahte para ile ilgili hiçbir beyanının bulunmadığını belirterek suçlamaları reddetmiştir.
Soruşturma konusu olayla ilgili olarak 30.11.2012 günü saat 11:00"de yapılan ihbar sonucu aynı gün saat 15:00"da sanığın ikamet ettiği evde yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı gibi aynı gün sanığın yapılan üst aramasında da sahte para ele geçirilmiş değildir.
Sanık ... hakkındaki tek iddia ve delil, diğer sanık ..."ın iddiası ile bu sanığın arkadaşı ..."nın bir gün önce sanık tarafından ..."a para verilmiş olduğuna dair somut herhangi bir delille desteklenmeyen ve tanık ....nın kovuşturma evresinde kısmen döndüğü beyanından ibarettir.
Diğer yandan, sanık ..."ın tedavüle sürdüğü sahte paranın, bir gün önce sanık ..."dan alındığı iddia ve kabul edilen para olup olmadığı da şüphelidir.
Uygulamada sanıkların, suçtan kurtulma veya başka düşüncelerle suçu başkalarının üzerlerine attığı ve kendilerine tanık da buldukları bilinen ve sıkça karşılaşılan bir durumdur.
İşlediği suç sabit olan kişilerin herhangi bir somut delil ile desteklenmeyen ve suç atmadan ileri gitmeyen suçtan kurtulmaya yönelik beyan ve savunmaları esas alınarak başka kişiler hakkında dava açılması durumunda birçok kişinin şüpheli ve sanık olması ve ceza alması gibi onarılması ve giderilmesi güç sonuçlara yol açacaktır.
Ayrıca Ceza Genel Kurulu’nun 14.07.2009 tarih ve 2009/8-72 esas, 2009/198 karar, 04.11.2014 tarih ve 2013/1-283 esas, 2014/489 sayılı kararı ile bir çok kararında “Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan ‘in dubio pro reo’ yani ‘kuşkudan sanık yararlanır’ kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanılmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu da budur.” denilmek suretiyle tam aydınlatılamamış ve gerçekleşme şekli şüpheli olayların sanık aleyhine yorumlanması mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
Somut olayda, sanığın üzerine atılı parada sahtecilik suçunu işlediğine dair diğer sanık ... ile sonradan beyanından kısmen vazgeçen tanık ..."nın sonut hiçbir delil ile desteklenmeyen beyanları dışında her türlü kuşkudan uzuk yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğinden mahkumiyete ilişkin yerel mahkemece kararın bozulması gerekmektedir.
Bu itibarla, yerel mahkeme mahkumiyet hükmünün onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 12.12.2019