Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10173
Karar No: 2019/10752
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/10173 Esas 2019/10752 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/10173 E.  ,  2019/10752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    Sanık ...’un, nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142/2-d maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası; 116/2. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2011 tarihli ve 2009/415 Esas, 2011/252 Karar sayılı hükümlerinin, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 09/05/2016 tarihli ve 2015/12772 Esas, 2016/6990 Karar sayılı ilâmı ile iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan hükmün düzeltilerek onanmasına, nitelikli hırsızlık suçundan verilen hükmün ise bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucu, sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142/2-d maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası; 116/2. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2018 tarih, 2016/881 Esas ve 2018/1152 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22/07/2019 tarihli ve 94660652-105-34-5935-2019-KYB sayılı “Kanun Yararına Bozma” talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başavcılığının 01/08/2019 tarihli ve 2019/80618 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istem yazısında;
    “Dosya kapsamına göre, Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2011 tarih, 2009/415 Esas ve 2011/252 sayılı kararı ile sanığın nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlâl suçlarından mahkûm edildiği, ancak Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 09/05/2016 tarih, 2015/12772 Esas ve 2016/6990 karar sayılı ilâmı sadece nitelikli hırsızlık suçu bakımından hükmün bozulmasına karar verildiği, iş yeri dokunulmazlığını ihlâl suçu bakımından ise hükmün onanmasına karar verilerek kesinleştiği cihetle, bozma üzerine yapılan yargılamada sanık hakkında yalnızca nitelikli hırsızlık suçu bakımından hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, mükerrer cezalandırmaya yol açacak şekilde iş yeri dokunulmazlığını ihlâl suçundan da yeniden hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2018 tarih, 2016/881 Esas ve 2018/1152 sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22/07/2019 günlü ve 94660652-105-34-5935-2019-KYB sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.” denilmektedir.
    Hukuksal değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 tarihli ve 3-2 Esas ve Karar sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih, 2/29-56 Esas ve Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kesinleşen bu karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 gün, 2007/8-125 Esas ve 2007/186 sayılı kararında açıklandığı gibi, adı geçen hükümlü hakkındaki temyiz edilmeden kesinleşen ilk hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez. Kesinleşen bir hükümden sonra yeniden kurulan ikinci hüküm hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan hukuken varlık kazanmayan bir kararın kanun yararına bozma istemine konu edilmesi de mümkün değildir.
    Diğer yandan, hukuk sistemimizde hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Bu tip kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlıklarını koruyacaktır. Aksi durum, mahkeme kararlarının bağlayıcı olduğuna dair Anayasa"nın 138. maddesine uygun düşmeyeceği gibi, subjektif ve keyfi yaklaşımlarla kararların uygulanmaması gibi hukuka uygun olmayan sonuçların doğmasına da yol açabilecektir.
    İnceleme konusu somut olayda:
    Nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından yargılanan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-d maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası; 116/2. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2011 tarih, 2009/415 Esas ve 2011/252 Karar sayılı hükümlerinin, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 09/05/2016 tarih, 2015/12772 Esas ve 2016/6990 Karar sayılı ilâmı ile iş yeri dokunulmazlığını ihlâl suçundan kurulan hükmün düzeltilerek onanmasına, nitelikli hırsızlık suçundan verilen hükmün ise bozulması karar verildiği, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen cezanın 09.05.2016 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine, sanığın, yalnızca hırsızlık suçundan yargılanması gerekirken hırsızlık suçu ile birlikte iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan da yargılanarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-d maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası; 116/2. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, mükerrir dava ve mükerrir karar niteliğinde olduğu için bu kararın hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu anlaşılmakla;
    Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.10.2018 tarih, 2016/881 Esas ve 2018/1152 Karar sayılı ilamı ile iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan bu ikinci hükmün hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu tespit edildiğinden, hukuken varlık kazanmayan bu karara yönelik kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ VE KARAR:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde olan, Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.10.2018 tarih, 2016/881 Esas ve 2018/1152 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi