
Esas No: 2018/1542
Karar No: 2018/5072
Karar Tarihi: 01.11.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1542 Esas 2018/5072 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Fuar Katılım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalının katılım bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, fuar katılım sözleşmelerindeki asli unsurun kira ilişkisini yansıttığı, taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin kira ilişkisi olduğu, 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu"na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler saklı olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir
1- Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak talep edilen alacağa ilişkindir. Taraflar tacir olup, uyuşmazlık, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardandır. Bu durumda, 6335 Sayılı TTK"nın 4/1. madde hükmü gereğince ticaret mahkemeleri görevli olduğundan, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir hüküm tesisi gerekirken hatalı yorumla yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
2-Kabule göre de, karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK"nın 114/1-c madde hükmü gereğince anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörülmeyen HUMK"nın göreve ilişkin 7. ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "dava dilekçesinin görev yönünden reddine " ibaresine yer verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.