4. Hukuk Dairesi 2016/12718 E. , 2018/7897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/11/2010 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1)Dosya kapsamından; davalılardan ..."ın mirasçılarından ..."a yargılama sürecinde tebligatın doğrudan mernis şerhli çıkarıldığı ve tebliğ evrakının muhtara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanun"un 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde ise mernis adresine çıkartılması gerekmektedir.
Şu durumda; davalılardan ..."ın mirasçılarından ..."a çıkarılan gerekçeli karar tebligatı, muhatabın doğrudan mernis adresine gönderilip TK"nın 21/2. maddesi gereğince muhtara tebliğ edildiğine göre tebligat yukarıda anılan yasal düzenlemelere aykırı olup usulsüzdür. Mahkemece anılan yasal düzenlemeler kapsamında, tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, iade edilmesi halinde ise mernis adresine çıkartılması ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra dosyanın Yargıtay"a yeniden gönderilmesi gerekmektedir. Mahkemece anılan eksikliğin giderilmesi için dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
2) Davalılardan ..."ın mirasçılarından ..."a yargılama sırasında çıkarılan tebligatın doğrudan mernis şerhli olduğu ve TK"nın 21/2 maddesi gereğince muhtara tebliğ edildiği, bu şekilde yapılan tebligatın TK"nın 10. ve 21/2. maddeleri uyarınca usulsüz olduğu, ayrıca adı geçen davalıya gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmaktadır.
Şu halde mahkemece davalılardan ..."ın mirasçılardan ..."a gerekçeli kararın öncelikle bilinen en son adrese tebliğ edilmesi tebliğ edilemeyip iade edilmesi halinde ise mernis adresine tebliğ edilmesi ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra dosyanın Yargıtay"a yeniden gönderilmesi gerekmektedir. Mahkemece anılan eksikliğin giderilmesi için dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
3) Davalılardan ..."ün yargılama sırasında hükümlü olması nedeniyle vasinin davaya dahil edildiği, gerekçeli kararın anılan davalının vasisine TK"nın 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
TK"nın 10. maddesinin 1. fıkrasında, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, aynı maddenin 2. fıkrasında; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı düzenlenmiştir. TK"nın 21/2. maddesinde ise; gösterilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatabın o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırılacağı düzenlenmiştir. Yine TK"nın 35. maddesinde “ (1) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. (2) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Dosya kapsamından; davalılardan ..."ün vasisine yapılan gerekçeli karar tebliği bakımından TK"nın 35. maddesinin şartlarının oluşmadığı ve tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca adı geçen davalının UYAP sisteminde bulunan cezaevi kayıtlarına göre, inceleme tarihinde cezaevinden tahliye olduğu, başkaca hükümlülüğünün de bulunmadığı görülmektedir. TMK"nın 471. maddesi gereğince, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Bu durumda; mahkemece, gerekçeli kararın adı geçen davalı asıla usulüne uygun olarak tebliği ile, temyiz süresi beklenildikten sonra dosyanın gönderilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenle dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1, 2 ve 3) numaralı bentlerde açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtaya yeniden gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 12/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.