Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3276
Karar No: 2022/7441
Karar Tarihi: 20.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3276 Esas 2022/7441 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işçinin davacı işyerinde çalışıp çalışmadığı ve çalıştığına ilişkin kurum tespitinin yerinde olup olmadığı konusunda bir uyuşmazlık var. Davacı, prim borcu bildirilmesi üzerine İtiraz Komisyonu'nun reddettiği kararın iptali ve davalı işçinin çalışmadığının tespiti için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, müfettiş raporlarıyla uyumlu olan bordro tanık beyanlarının aksi ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak kararın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür davalar, sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmeli ve aksi ispat edilinceye kadar geçerli nitelikte olan tutanaklar yanı sıra re'sen araştırma yapılmalıdır. Bu nedenle, mahkemece gereken araştırmanın yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararı HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılmıştır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 86’ıncı maddesi olup, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı işveren bir ay içinde itiraz edebilir ve reddedilmesi halinde mahkemeye başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.
10. Hukuk Dairesi         2022/3276 E.  ,  2022/7441 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Edirne 1. İş Mahkemesi



    Dava, davalı ...’in hizmet akdi kapsamında davacı yanında çalışmadığının tespiti ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davalı işçinin davacıya ait iş yerinde 27/08/2016 tarihinde işe başladığını, 30/05/2016-27/08/2016 tarihleri arasında çalışmasının bulunmadığını, buna yönelik davalı kurum tarafından davacıya prim borcu bildirildiğini, prim borcuna itiraz neticesinde İtiraz Komisyon'u tarafından itirazın reddine karar verildiğini belirterek bu kararın iptaline, davacının borçlu olmadığının ve davalı işçinin davacıya ait işyerinde söz konusu tarihlerde çalışmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı SGK vekili, kurum tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, müfettiş tutanaklarının, aksi sabit oluncaya kadar doğruluğu kabul edilmesi gereken belgelerden olması ve dinlenen bordro tanık beyanlarının müfettiş raporları ile uyumlu olduğunun anlaşılması karşısında yargılamada bu tutanağın aksi davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini, işlemin idare mahkemesi tarafından iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini belirtlerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 86’inci maddesi olup ”Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü öngörülmüştür.
    Davaya konu somut olayda; uyuşmazlık, davalı ...’in davacıya ait işyerinde çalışıp çalışmadığı ve çalıştığına ilişkin kurum tespitinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece verilen kararın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için,bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olaya dönüldüğünde, dava konusu Kurum işlemi, davalı ... tarafından, 26/08/2016 tarihinde yapılan şikayet üzerine, Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından, davacı işyerinde 26/09/2016 tarihinde fiili denetim sonunda düzenlenen durum tespit tutanağına dayanmakta olup, yapılan denetim sonrasında, şikayetçinin beyanı esas alınarak; 30/05/2016 tarihinde verilmesi gereken işe giriş bildirgesinin, 2016/5,6,7,8 dönemlerine ait aylık prim ve hizmet belgelerinin ve 27/08/2016 tarihinde verilmesi gereken işten ayrılış bildirgesinin 1 ay içerisinde kuruma verilmesinin istendiği, davacı tarafından, istenilen belgelerin yasal süresi içerisinde verilmemesi nedeni ile aylık prim ve hizmet belgelerinin resen düzenlendiği, 31/01/2017 tarihi itibarıyla 2.300 TL prim borcu tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
    Davalı kurum denetmeni tarafından yukarıda ifade edildiği şekilde düzenlenen söz konusu tutanağın içeriği ve düzenleniş biçimi göz önüne alındığında, aksi ispat edilinceye kadar geçerli nitelikte bir tutanak olmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda, mahkemece dinlenilmesine karar verilen davacı ve bordro tanıklarının davacının Ağustos- Eylül ayı gibi işe başladığı yönündeki beyanları da dikkate alınmak suretiyle, tespiti yapılan davacıya ait işyerinde varsa başka bordrolu çalışanlar, ayrıca komşu ve yakın iş yerlerindeki işveren ve bordrolu çalışanlardan davalı sigortalının çalışmalarını ... durumda olanları kolluk vasıtası ile resen tespit edilmeli, bu tür davalarda geçerli olan resen araştırma ilkesi de göz önünde tutularak, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi