11. Hukuk Dairesi 2016/7479 E. , 2018/877 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen davada ..... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/03/2016 tarih ve 2010/286-2016/293 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06.02.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asiller ... ve ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı şirketin ortağı olduğunu ve şirkete 75.258 DM yatırdığını, ortak olurken ana para ve karın istenildiği zaman geri alınabileceği vaadinde bulunulduğunu ancak bir çok kez protesto çekilmesine rağmen ne ana para ne de karının verilmediğini, davalı tarfından dolandırıldıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yatırılan paranın, yatıırldığı tarihten itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş, davacının ortak olduğunu, bu nedenle müvekkilinden herhangi bir talepte bulunamayacağını, müvekkili tarafından paranın geri alınabileceği veya çok kar edileceği taahhüdünde bulunulmadığını, TTK"nin 329 m. uyarınca bir anonim şirketin yasada belirtilen istisnalar hariç olmak üzere kendi hissesini temellük sonucunu doğuracak işlemler yapamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsmaına göre, davacının davalı şirkette geçerli bir ortaklığının olduğu ve TTK hükümlerine göre payını şirketten talep edemeyeceği, bir an davacının ortaklığının geçerli olmadığı düşünülse bile bu kez eylemin haksız fiil niteliğinde olup, aksız fiil sorumluluğunun değerlendirileceği, hisse devir ve kabul sözleşmesine göre davacının davalı şirkete 1998 tarihinde hissedar olduğu, haksız fiil tarihinin de bu tarih olacağı, davalı tarafça süresinde zamanaşımı def"inde bulunulduğu, davalı hakkında hile ve desise teşkil edecek, dolandırıcılık eyleminden yapılmış herhangi bir ceza soruşturma ve kovuşturmasının bulunmadığı, açılan diğer davaların ..... muhalefet, güveni kötüye kullanmak ve TTK"na muhalefet olduğu, bunların da şirket işleyişinden kaynaklanan mevzuata aykırılıklar teşkil ettiği, güveni kötüye kullanma suçunun ..... Group A.G"ne ilişkin olup, buradaki eylemin de hile ve desise teşkil etmediği, ortaklık ilişkisinden kaynaklandığı, şirket yetkililerinin basit yalanlarının hile ve desise niteliğinde olmadığı, dolandırıcılık eyleminin davacı tarafından yasal delille ispatlanamadığı, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca hesaplanan ve davacıdan fazla alındığı belirlenen bedelin iadesi gerektiği zira, bu bedel kadar davalının sebepsiz
.../...
zenginleştiği, davalının 21/12/2006 tarihinde temerrüde düşürüldüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 70.976,53 TL"nin 21.12.2006 temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile her ne kadar davacının, davalı şirkete ortak olduğu iddiası ile açılan işbu davada sahih bir şekilde ortak olup olmadığının tespitine dair mahkemece yapılan araştırma Dairemiz uygulamasına göre yetersiz ise de, iddianın ileri sürülüş biçimi ve temyiz edenin sıfatına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.635,41 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....