17. Hukuk Dairesi 2016/5159 E. , 2019/3111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekili Av. ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.03.2019 Çarşamba günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacılar ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 12.07.2006 tarihinde, müvekkillerinin eş/babaları ..."in, sevk ve idaresindeki aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, aynı araçta yolcu olan müvekkili ..."in de sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde yol yapımını üstlenen davalı şirket ile diğer davalı şantiye şefinin kusurlu olduklarını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş için 100,00 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi, diğer davacıların her biri için 25.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 29.12.2015 tarihinde davacı eş için destekten yoksun kalma talebini 36.669,23 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı eş için 36.669,23 TL destekten yoksun kalma tazminatının 100 TL"sinin haksız fiil tarihinden, 35.569,23 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte; davacı eşin malül kalması nedeni ile 15.000,00 TL, eşinin ölmesi nedeni ile 10.000,00 TL olmak üzere 25.000,00 TL, davacı ..., ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00"er TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... San. Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki 2 nolu bentlerin kapsamı dışında kalan, davalı ... San. Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki 4 ve 5 nolu bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, çift taraflı kazada sürücü murisin ölümü nedeniyle mirasçısının destek tazminatı talebine ilişkindir. Mahkemece, davacı eş ..."nün destekten yoksun kalma tazminatının 100,00 TL"sine kaza tarihinden itibaren, 35.569,23 TL"sine ıslah tarihinden yasal faiz işletilerek tüm davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız fiil tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, faiz başlangıcının kaza tarihi kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3-Mahkemece, alınan kusur raporlarında davalı ... kusursuz bulunmasına karşın, davalının kesinleşen Karabük Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/93 Esas ve 2008/143 Karar sayılı dosyasında tali kusurlu bulunarak cezalandırılması nedeniyle diğer davalı şirket ile aynı oranda kusurlu olduğu kabul edilerek davalı ..."ın diğer davalı ile oluşan zarardan müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiştir.
Hukuk hakiminin tazminat davasını görürken, ceza hukuku kurallarıyla ve özellikle ceza mahkemesinin failler hakkında vermiş olduğu beraat veya mahkumiyet kararıyla bağlı olup olmadığı BK 53. (6098 sayılı TBK’nin 74. maddesi) maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede hukuk hakiminin ceza hukuku kurallarıyla bağlı olmadığı hükme bağlandığı gibi ceza mahkemesi kararlarıyla da bağlı olmadığı düzenlenmiştir.
Somut olayda, kaza sonrası düzenlenen, kaza tespit tutanağında davacıların desteğinin asli, diğer sürücünün kusursuz olduğu, ceza dosyasında Adli Tıp Kurumu"ndan alınan raporda ölenin asli, işaretlemeyi yetersiz yapan kuruluşun tali, diğer sürücünün kusursuz olduğu, mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda ölenin %65 davalı şirketin %35 oranında kusurlu olup kazaya karışan diğer sürücü ile davalı ..."ın kusursuz oldukları belirtilmiş, mahkemece çelişkili nedeniyle farklı bir makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda ise ölenin %65 davalı şirketin %35 oranında kusurlu olup kazaya karışan diğer sürücünün kusursuz olduğu belirtilmiştir. Bu durumda Mahkemece alınan raporlara itibar edilmeyerek davalı ..."ın kusurlu olduğunun kabulü bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı eş ..."ye dava dışı ... Sigorta A.Ş. tarafından 41.240,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödendiği sabittir. Bununla birlikte bu ödemenin davadan önce mi sonra mı olduğu belirsizdir. Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda ödenen bu miktar güncellenmeden toplam tazminattan düşülmüştür. Ancak bu ödemenin davadan önce olması halinde ödeme tarihinden rapor tarihine kadar güncellenerek toplam tazminattan düşülmesi gerekmekte olduğundan mahkemece ... Sigorta ...ye yapılan ödemenin tarihi sorularak ödeme tarihi kesinleştirildikten sonra ve gerektiği takdirde güncelleme yönünden aynı bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
5-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
6-Bozma kapsam ve şekline göre davalı ... vekilinin 2 nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... San. Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... San. Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar ve davalı ... San. Tic. A.Ş yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ve ... Yol Yapı San. Tic. A.Ş"ye geri verilmesine 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.