3. Ceza Dairesi 2019/11278 E. , 2019/21761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten Yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında İstanbul (Kapatılan) 32. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.09.2008 tarihli ve 2012/396 Esas, 2013/771 Karar sayılı ilamı ile TCK’nin 86/2, 86/3-a, 29, 62,52 . maddeleri gereğince 2240 TL adli para cezasına hükmolunarak 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek 5 yıllık denetim süresi öngörüldüğü, bu kararın 21.10.2013 tarihinde kesinleştiği, CMK’nin 231/8. maddesi gereğince kesinleşme ile denetim süresinin başladığı, sanığın bu denetim süresi içinde suç işlediğine dair CMK’nin 231/11. maddesi gereği ihbarda bulunulmuş ise de ihbara konu İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2015 tarihli 2014/293 Esas, 2015/257 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında TCK"nin 86/2, 86/3-a 52. maddeleri gereğince 3600 TL adli para cezasına hükmolunarak CMK’nin 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ihbara konu bu kararın "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" dair karar olması nedeniyle açıklanmadığından hüküm niteliği taşımadığı, bu nedenle ihbara konu edilerek hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği, sanığın güncel adli sicil kaydında ihbara konu olabilecek başkaca kasıtlı suçlardan mahkumiyet ilamlarının bulunup bulunmadığı da değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2) Sanık hakkında hüküm kurulurken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; Van de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK"nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Gerekçeli karar başlığında, şikayetten vazgeçen Umut Kulaber’in sıfatının “mağdur” yerine “müşteki” olarak gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
4) Sanığın kolluktaki ifadesinde askerden döndükten sonra ruhsal durumunda değişiklik olduğunu ve hemen sinirlenmeye başladığını beyan etmesi, temyiz dilekçesi ekinde ise Psikiyatrist Dr. ... imzalı reçete fotokopisi sunması gözönüne alınarak, sanığın varsa önceki tüm tedavi evraklarının temin edilerek suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK"nin 32/1-2 maddeleri kapsamında akıl hastalığı bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden yada Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından sağlık kurulu raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayininde zorunluluk bulunması,
5) Sanığın 5237 sayılı TCK"nin 86/2, 86/3-a, 29, 62, 52. maddeleri gereğince 2240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden sonra, sanık hakkında denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunması üzerine, açıklanması geri bırakılan hükmün CMK"nin 231/11 maddesi gereğince aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararda TCK"nin 29. maddesi uygulandığı halde açıklanan hükümde TCK"nin 29. maddesi uygulanmayarak 3600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve yine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararda sanığa verilen adli para cezasının TCK"nin 52/4. maddesi uyarınca birbirini takip eden 6 eşit aylık taksitte tahsiline karar verilmesine rağmen, açıklanan hükümde üçer ay aralıklarla 4 eşit taksitte tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.