11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2714 Karar No: 2018/2624 Karar Tarihi: 26.03.2018
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/2714 Esas 2018/2624 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçuyla mahkum edilmiştir. Sanığın, sahte fatura düzenlediği iddiasına karşı çıktığı ve suçun maddi konusunun fatura olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, faturaların kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için asıllarının ve onaylı suretlerinin getirilmesi gerektiğini, ayrıca bilirkişi incelemesi yapılıp faturaları kullanan şirket yetkililerinin dinlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: - Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi, \"Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır\" şeklinde düzenleme içermektedir. - Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi ise, faturaların alım-satım ya da hizmet ifasının belgesi olduğunu ve öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiğini belirtmektedir. - TCK'nın 53. maddesi ise, suçun işlendiği sırada yürürlükte olan hükümlerin uygulanacağı ile ilgilidir.
11. Ceza Dairesi 2018/2714 E. , 2018/2624 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılan vekilinin 09.10.2013 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiği anlaşılmakla, sanığın temyiz talebine hasren yapılan incelemede: 1- Bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddia olunan ... ... Dönüşebilir Mad. Demir Çelik Sanayi Ticaret Ltd. şirketinin ortağı ve sorumlu müdürü olan sanığın, sahte fatura düzenlemediğini savunması, suçun maddi konusunun fatura oluşu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, alım-satım ya da hizmet ifasının belgesi olan faturaların, Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin de dosya içerisinde bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından; a) Suça konu fatura asılları ya da onaylı suretlerinin duruşmaya getirtilip incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin de dinlenerek, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra, toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.