20. Hukuk Dairesi 2017/2532 E. , 2018/1802 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı sitenin sınırları içerisindeki 1.200 m2 arsanın maliki olduğunu, sitede 28.09.2013 tarihinde yapılan kat malikleri kurulunda yönetime; alt yapı, asfalt, duvar ve güvenlik kamerası yapım işi için oybirliği ile yetki verildiğini, yönetimin bu yetkiye dayanarak 16.12.2013 tarihli karar ile harcama kalemlerini belirlediğini, toplam harcamanın 1.152.000.-TL olduğunu, bu harcama kalemlerine konu işlemlerin fiilen yapıldığını, davalının yapılan işlerden dolayı arsa payına isabet eden borcunun 8.450,00.-TL olduğunu, davalının B tipi işyeri hissesine isabet eden ortak gider borcunu ödediğini ancak, 1.200 m2 dava konusu arsasının önüne asfalt dökülmediği gerekçesi ile buraya ilişkin ödemeyi yapmadığını, halbuki asfalt dökme işinin yapılmamasının ödememe nedeni sayılamayacağını, zira bedelin avans olarak talep edildiğini, taşınmazın ön ve arkasına asfalt döküldüğünü, ön kısma ise moloz ve hava şartları nedeni ile asfalt dökülemediğini beyan eder; ...... Dairesinin 2015/1268 Esas sayılı takip dosyasına yönelik davalının haksız itirazının iptaline, icra takibinin devamına, % 40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; eldeki davanın, birden fazla parsel üzerinde kurulu sitede site ortak giderinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu sitede (parselde) kat irtifakının kurulu olduğu, davacının geçerli yönetim, davalının ise kat irtifakı sahibi olduğu, davaya konu icra takibinde sitenin genel gider ihtiyaçlarından davalının payına düşen kısmın bedelinin istendiği, bu hizmetlerden faydalanan davalı tarafın bedelini yukarıda belirtilen hukuki açıklamalar ve dayanakları karşısında ödemesi gerektiği, aksi halin diğer kat irtifakı hakkı sahipleri aleyhine haksız kazanç/durum oluşturacağı, henüz fiilen yapılmayan bir kısım hizmetlerin ise belli bir takvim dahilinde yapılmaya devam edildiği, tarafları bağlayıcı yönetim planının ilgili maddelerinde davacı yönetimin bu ortak giderler için önceden avans toplama yetkisinin bulunduğu, dolayısıyla fiilen herhangi bir hizmet yapılmasa dahi belli bir miktar aidat/ortak giderin toplanabileceği, davalının temerrüde düşürüldüğü yolunda dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği gerekçesi ile; davanın kısmen kabulüne, ...... 2015/1268 E. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.450.-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, 658,41.-TL işlemiş faizin reddine, asıl alacak üzerinden hesaplanan 1.690,00.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
.....
Dava; ortak gider alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; site ortak gider alacağına yönelik yapılan icra takibine ilişkin itirazın iptaline karar verilmiş ise de; icra takibinin 8.450,00.-TL asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.108,41.-TL üzerinden yapıldığı, dayanak olarak "arsa çevresine dökülen sıcak asfalt parasını gösterildiği", buna ilişkin 28.09.2013 tarihinde karar alındığı ve 16.12.2013 tarihinde de protokol düzenlendiği anlaşılmış, bilirkişi raporunda bu kararlara ve protokollere göre davalının sorumlu olacağı miktar belirlenmemiş, alınan kararlar ve düzenlenen protokollere göre davalının sorumluluğu irdelenmemiş olup; tapu kayıtları, mimari proje, yönetim planı ve ortak giderler ile aidatlara ilişkin olarak toplantılarda alınan kararlar birlikte değerlendirilerek davalının sorumlu olacağı miktarın (arsa payı veya m2 sine göre) ne kadar olduğu hususunda ve yapılan işin miktar ve değeri de hesaplanarak; kat mülkiyeti hukukundan ve mali hesaplardan anlayan bilirkişilerden, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, ondan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda anılan kanuni gereklilikler dikkate alınmaksızın, eksik ve yetersiz inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/03/2018 günü oybirliği ile karar verildi.