Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4405
Karar No: 2022/7571
Karar Tarihi: 20.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4405 Esas 2022/7571 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, hizmet tespiti talebine ilişkendir. Davacı, davalı şirkette asgari ücretle çalıştığını ancak hizmetlerinin Kurum'a bildirilmediğini belirterek sigorta başlangıcının 01/09/1988 tarihi olduğunu ve 01/09/1988-31/03/1991 tarihleri arasında çalıştığının tespitini istemiştir. İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulüne ve çalışma süresinin tespitine karar vermiştir. Davalı Kurum vekili itiraz ederek istinaf yoluna başvurmuş, ancak istinaf başvurusu reddedilmiştir. Bunun üzerine Kurum vekili temyiz başvurusunda bulunmuş ve davalı şirketin ticaret sicilinden terkini nedeniyle taraf ehliyeti bulunmaması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. Mahkeme, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmamış olması durumunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası gerektiğini belirterek kararın yanılgılı olduğuna karar vermiş ve istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararı kaldırmıştır. Kanun maddeleri olarak, dava ehliyeti için medeni hakları kullanma ehliyetinin gerektiği, taraf sıfatının dava konusu sübjektif hakka ilişkin olduğu ve taraf ehliyetine sahip olmanın haklardan istifade ehliyetine denk geldiği ifade edilmiştir. Ayrıca, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması gerektiği ve eksikse tüzel kişiliğin yeniden ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 353/1-b.1
- Medeni Hukuk
- Ticaret Kanunu
10. Hukuk Dairesi         2022/4405 E.  ,  2022/7571 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2020/1386-2020/2215
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
    No : 2015/503-2019/278

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Deri ve Tekstil Ürünleri San. Tic. A.Ş. bünyesindeki Kışla mah. ... Cad. No:8 ... adresinde kurulu "... Giyim Eşyası Satımı" işyerinde 01.09.1988 tarihinden 31.03.1991 tarihine kadar asgari ücretle çalıştığı halde, hizmetlerinin Kurum'a bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek, sigorta başlangıcının 01.09.1988 tarihi olduğunun ve davalı işyerinde, 01.09.1988-31.03.1991 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Kurum vekili cevap dilekçesinde, işe bildirgesi mevcut ise de, eylemli olarak çalıştığına dair herhangi bir kayda rastlanılamamış olduğu belirtilerek, işe giriş bildirgesi verilmesinin tek başına eylemli çalışma olgusunun kanıtı olamayacağına ilişkin Yargıtay uygulamaları gözetilerek, haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.

    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "Davanın kısmen kabulü ile;
    Davacının davalı işyerinde 01/09/1988-14/09/1990 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak 733 gün çalıştığının tespitine,
    Fazlaya ilişkin taleplerin reddine" karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    "1-Davalı ... istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı kurum vekili, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
    Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
    Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, ... 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder ( Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, ... 2000, s.288).Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir. Şu halde yapılması gereken iş; anılan HGK kararı çerçevesinde, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkili sağlanarak, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Somut olayda, hakkındaki davada hüküm kurulan davalı şirketin 31.07.2013 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği, bu durumda taraf ehliyeti bulunmayan adı geçen davalı şirket adına karar verildiği anlaşılmış olmakla, anılan davalı şirket hakkında ihya yapılması için yasal prosedür işletilmek suretiyle ihyasına dair karar alındıktan sonra, usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve sonrasında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve infazı mümkün olmayacak şekilde, karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 20.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi