11. Hukuk Dairesi 2018/4144 E. , 2020/1030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 05/04/2016 gün ve 2014/1083-2016/396 sayılı kararı onama Daire"nin 04/06/2018 gün ve 2016/12545 - 2018/4218 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili müvekkiline ait işletmenin faaliyetlerini takip etmesi için davalıya vekâletname verildiğini, bu vekâletin borç doğurucu işlemler yapmaya yetki vermediği halde davalının kötüniyetli olarak müvekkilini borçlu göstererek bono tanzim ettiğini ve bu şekilde müvekkilinin üçüncü kişiye icra kanalıyla 59.559,00 TL ödemek zorunda bırakıldığını, bu miktardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 44.559 TL"nin ödeme tarihi olan 16.05.2005 tarihinden, 15.000 TL"nin ödeme tarihi olan 28.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ticari işletmesine temsilci olarak atadığı davalının vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle şirket adına 25.000,00 TL tutarındaki senet keşide ettiği, söz konusu senet bedelinin herhangi bir şekilde işletme kayıtlarına işlenmediği, işletmenin bononun tanzim tarihi itibariyle borçlu olmadığı, aksine kârlı bir işletme olduğu, senet karşılığında alınan paranın işletme kasasına aktarılmadığı ve bu konuda işletme kayıtlarına herhangi bir giriş yapılmadığı, işlemin tamamen borç para alıp verme işlemi olduğu, davalı her ne kadar tanzim edilen senede istinaden alınan parayı davacı yararına kullandığını beyan etmiş ise de bu iddiasını yeterli delille ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 15,000,00 TL’nin 28/07/2005 tarihinden 44,559,00 TL’nin 16/05/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline dair verilen kararın avalı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.