Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1730
Karar No: 2018/5065
Karar Tarihi: 01.11.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1730 Esas 2018/5065 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/1730 E.  ,  2018/5065 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasındaki fuar çadırının imalatı, fuar süresince davacıya kiralanması ve fuar sonunda alanın boşaltılması işlerini konu alan hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, davalının sözleşmede kararlaştırılan sürede çadırı tamamlayarak teslim etmediğini, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan cezai şarttan sorumlu olduğunu ileri sürerek 500.000,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede işin tamamlanması için kesin bir süre öngörüldüğü, davalının çadırı kurduğu ve fuar için hazır hale getirdiği, uyuşmazlık dışı olmakla birlikte işin sözleşmede kararlaştırılan sürede ifa edilmediği, bu durumda davacının sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedeline hak kazandığı, ancak kararlaştırılan cezai şart miktarının davalı şirketin ekonomik anlamda mahvına yol açacak düzeyde olduğu anlaşıldığından tenkisi gerektiği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulü ile 300.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekillerince, istinaf yoluna başvurulması üzerine, .... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesinin 16.04.2018 tarihli ilamıyla, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklı cezai şart istemine ilişkin olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin HMK’nın 4/1-a maddesi hükmü uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararınının kaldırılmasına, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, davaya bakmakla görevli mahkemenin .... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
    Bunun üzerine, dosyanın gönderildiği ilk derece mahkemesince 06.06.2018 tarihli ek kararla, dosya kapsamında yargı yeri uyuşmazlığının daha önce Yargıtay 17. Hukuk Dairesince giderilerek, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunun belirlendiği, dolayısıyla artık istinaf mercii tarafından görev yönünden karar verilemeyeceği, bu yönde verilen kararın yok hükmünde olduğu, ayrıca HMK’nın 373/4. maddesi ve geçici 3/2. maddesi hükümleri uyarınca, kanun yolu incelemesi yapma görevinin Yargıtay’a ait bulunduğu gerekçesiyle, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
    6100 Sayılı HMK"nun 373/4 maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, geçici 3/2 maddesi; "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 Sayılı Kanun"un 26.09.2004 tarihli ve 5236 Sayılı Kanun"la yapılan değişiklikten önceki 427. ve 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir.

    Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
    Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
    Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin 06.06.2018 tarihli ek kararı yerinde görülmüş olup, kanun yolu incelemesi yapma görevinin Yargıtay’a ait olduğu anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir;
    1) Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Dava, taraflar arasında düzenlenen, fuar çadırı imalatı, kurulumu, kullanıma hazır hale getirilmesi, kiralanması ve fuar sonunda sökülmesi işlerini konu alan sözleşmeden kaynaklanan ceza koşulu alacağının tahsili istemine ilişkindir.
    Sözleşmenin 4.3. maddesinde, "Kiracının işbu sözleşmeden kaynaklanan taahhütlerini yerine getirmemesine rağmen, kiraya veren sürelere uymaması durumunda kiraya veren, kiracıya 500.000,00 TL cezai şart ödemekle yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir.
    Davacı taraf, fuar çadırı kurulumunun 13.05.2012 tarihinde başlayıp, en geç 22.05.2012 tarihinde tamamlanması gerektiğini, kurulumun süresinde yapılmadığını, 26.05.2012 tarihinde yapılan delil tespitinde de çadırın halen kurulmadığının görüldüğünü ileri sürerek sözleşmenin anılan hükmüne dayalı olarak ceza koşulu alacağı isteminde bulunmuştur.
    Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulu niteliği itibariyle, TBK"nın 179/2. maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezadır. Bu cezanın talep edilebilmesi için ifa kabul edilirken, anılan cezayı isteme hakkının saklı tutulması veya sözleşmede çekinceye (ihtirazi kayda) gerek olmaksızın ceza istenebileceğine dair bir hüküm bulunması gerekir. Çekince beyan edilmeden eserin teslim alınması halinde ceza düşer.
    Somut olayda, fuar çadırı sözleşmede belirlenen sürede kurulmamış ise de, fuar tarihi itibariyle kurulumun tamamlandığı, fuarın sözleşmede belirtildiği üzere 2-5 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapıldığı, dolayısıyla davacının geç de olsa ifayı kabul ettiği uyuşmazlık dışıdır. Davacı ceza koşulu alacağını ilk olarak fuardan sonra gönderdiği 29.05.2012 tarihli ihtarname ile talep etmiştir. İfanın kabulünden önce ya da kabulü sırasında ceza koşuluna ilişkin hakkın saklı tutulduğu davacı yan tarafından iddia edilmiş ve kanıtlanmış olmadığından, davanın reddi gerekirken, kabulü doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi