Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/7405 Esas 2020/1063 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7405
Karar No: 2020/1063
Karar Tarihi: 04.02.2020

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/7405 Esas 2020/1063 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, TCK'nın 179/3-2, 53/1-a,b,c,d,e maddeleri uyarınca mahkum edilmiştir. Ancak, hüküm tarihindeki yargılama giderleri ile dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi için yapılan giderin hesaplanmamış olduğu belirtilerek tebliğnamedeki düzeltme talebine katılmamıştır. Sanığın suçlamaları reddedilerek, temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesi ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiğine dikkat çekilmiş, sanık hakkında fazla ceza tayini yapıldığına işaret edilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliği gözetilmeksizin hüküm verilmesi kanuna aykırıdır. Bu nedenle, hükmün isteme aykırı olarak bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 179/3-2, 53/1-a,b,c,d,e ve 61/1. maddeleri üzerinde durulmuştur.
12. Ceza Dairesi         2019/7405 E.  ,  2020/1063 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
    Hüküm :TCK"nın 179/3-2, 53/1-a,b,c,d,e. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hüküm tarihi itibariyle yargılama gideri 9 TL olarak hesaplanmış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama gideri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi hususunun infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görüldüğünden tebliğnamedeki bu hususa ilişkin düzelterek onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1-Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; idaresindeki otomobil ile gece vakti seyir halinde iken, trafik ekiplerinin yaptığı kontrol ile 2.02 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında, hak ve nesafete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, benzer olaylar ile karşılaştırıldığında eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak, adalet ve hakkaniyete uygun düşmeyecek biçimde yetersiz gerekçe ile alt sınırdan fazla uzaklaşılarak, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini;
    2-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi;
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/02/2020 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.