Esas No: 2022/4425
Karar No: 2022/7573
Karar Tarihi: 20.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4425 Esas 2022/7573 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı şirkete tebligatın yapılmadığı anlaşılmıştır. Tebligat yapılacak kişilerin derecelendirildiği Tebligat Kanunu'nun 13. maddesine göre; önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması gerekiyor. Böyle bir kimsenin bulunmaması halinde tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır. Eldeki davada, ek kararın davalı şirkete tebliğ edilmediği anlaşıldığı için, Tebligat Kanunu çerçevesinde normal tebligat yapılması gerektiği vurgulanarak, dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri; Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri, 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2018/513-2020/96
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı vekiline gerekçeli karar ve tavzih kararının 29.09.2021 tarihinde, davacı kurum vekilinin temyiz dilekçesinin ise 25.10.2021 tarihinde davalı şirket vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin 01.10.2021 havale tarihli dilekçe ile kararı temyiz ettiği, aynı zamanda 27.10.2021 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa etmesi nedeniyle temyiz dilekçesini iade ettiği ve davalı şirkete tebliğini talep ettiği, bunun üzerine davalı şirkete 03.11.2021 tarihinde muhtıranın tebliğ edildiği, gerekçeli karar, tavzih kararı ve vekillikten çekilme dilekçesinin ise 14.12.2021 tarihinde işyeri daimi çalışanına tebliğ edildiği, Mahkeme tarafından muhtıra tebliğ edildiği halde davalının istinafa ilişkin harçları yatırmadığı gerekçesiyle 16.03.2022 tarihli ek kararla istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair karar verildiği, ek kararın davalı şirkete tebliğ edildiğine dair dosyada mazbata bulunmadığı anlaşılmaktadır.
1-Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu'nun 13'üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması, böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir (E. Moroğlu, Makalelerim I, ... 2001, s. 4-5).
Eldeki davada, davalı şirkete ek kararın tebliğ edilmediği anlaşılmakla; yukarıda belirtilen hükümler uyarınca ek kararın, davalı şirkete açıklandığı gibi öncelikle, şirketin ticaret sicil kaydındaki adresine Tebligat Kanunu’na uygun olarak normal tebligat yapılması, yeni sevk adresi varsa o adrese, tebligatın iade gelmesi, tebligat yapılamaması, iade zarfında yeni bir adres tespit edilememesi durumunda, Ticaret Sicil Memurluğundan gelen ticari sicil adresine usulüne uygun tebliğinin sağlanmasına (Tebligat Kanunu 35. maddesine göre) takiben, temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.