Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11100
Karar No: 2018/12181
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11100 Esas 2018/12181 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/11100 E.  ,  2018/12181 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, ... Devlet Hastanesi"nde göz hastalıkları uzmanı olarak çalıştığını, davalının da bir ilaç firmasında satış temsilcisi olarak çalıştığı sırada tanıştıklarını ve zamanla iyi bir arkadaş olduklarını, davalının samimiyetlerinin artması akabinde birikmiş borçları olduğunu söyleyerek kendisinden 5.000,00 TL ödünç para istediğini, ... Bankası ... Şubesinden davalı için 5.000,00 TL kredi çektiğini ve aynı gün bankaca yapılan tahsis ücreti kesintilerinden sonra geriye kalan 4.850,00 TL"nin davalı hesabına EFT yoluyla gönderildiğini, banka memuru Görkem Akkulak"ın da kredinin çekilme maksadını ve davalı için çekildiğini bildiği için ödeme planını davalı borçlunun algan.ayaz@gmail.com adresine mail yoluyla gönderdiğini, davalının taksitleri kendisinin ödeyeceğini söylediğini, ancak ödemediğini, banka tarafından icrai bir haciz işlemi ile karşılaşmamak için geciken taksitleri ödediğini ve kalan krediyi kapattığını, alacağını tahsil edebilmek için davalı aleyhine ... 10. İcra Müdürlüğünün 2013/7094 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptaline, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yasal faiziyle birlikte ödemesine ve takip konusu alacağın % 20"sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının kendisinden 5.000,00 TL borç para aldığını, en kısa sürede borcunu ödeyeceğini söyleyerek 5.000,00 TL aldığı halde 4.850,00 TL olarak borcunu ödediğini, kimsenin borç vermek için kredi çekmeyeceğini, borcunu ödemek için kredi çekeceğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, 4.850. TL asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalıya borç olarak 4.850,00-TL para gönderdiğini ileri sürerek, alacağının tahsili için başattığı takibe itirazın iptali istemiyle eldeki dava açmış; davalı ise davacının kendisine 4.850,00-TL gönderdiğini kabul etmekle birlikte, paranın borç olarak değil, kendisinin daha önce davacıya verdiği borcun geri ödemesi olduğunu savunmuştur. Görüldüğü üzere davalı, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını (havale(eft) ile para gönderildiğini) kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır. Davacı delil olarak banka havale dekontuna dayanmışsa da havale kural olarak bir ödeme vasıtasıdır. Başka bir ifade ile havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) iddia eden bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
    Davaya konu banka makbuzunda gönderilen paranın borç olarak verildiğine dair herhangi bir şerh bulunmadığından bu haliyle makbuz, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Dosya kapsamından, davacının delil olarak öne sürdüğü davalı ile olan telefon mesajlaşmalarının ekran görüntüsü ve kredinin çekildiği banka şubesinde görevli satış temsilcisinin davalıya ait olduğu iddia edilen mail adresine gönderdiği kredi dökümüne ilişkin mail yazışmasından başkaca bir delil bulunmadığı, bunların da davacının iddiasını ispata yarar kesin delil niteliğinde olmadığı ve böylece davacının paranın borç olarak gönderildiğine dair iddiasını kesin delillerle kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalının telefon mesajlarında borç aldığını zımnen kabul ettiği ve kredi ile ilgili olmayan bir kişiye kredi dökümü gönderilmeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi